31 Ekim 2010

The Radio Dept.On Board by Tulu Tıltay

Ayaklı Etkinlik Takvimi'nden davetiye kazanarak The Radio Dept. konserine giden Tulu Tıltay'ın kaleminden konseri aktarıyoruz sizlere.

Soğuk bir Ekim gecesiydi.
Birçok arkadaş “Ooo Radio Dept. geliyomuş” derken ben “Bronx bu sene coştu” diye cevap vermekle yetiniyordum. Her zamanki kararsızlığımla gitsek mi, gitmesek mi, neyse daha çok var şeklinde uzayıp gidiyordu konu. Ta ki Ayaklı Etkinlik Takvimi'nde davetiye sorusu görene kadar. "O zaman kesin gidiyoruz" dedim ve hücuma kalktım.

Soru: The Radio Dept. grubu ismini nereden almıştır?
(Google)
Cevap: 'Radioavdelningen’ (İsveçce The Radio Department)

Nerde şans, orda bal bi insan olduğumdan davetiyeyi aldım tabi. Cuma oldu. Oyalandık oyalandık, konsere gittik. Ben dedim bu kadar oyalanmayalım diye. Konsere kimle gittiğin çok önemli bir detay. Girdik, tanıdık birilerini gördük, yer değiştirdik, bişey içtik derken 3-5 şarkı dinledik. Bitti :(
Bildiğin bitti.

Hastası mıydım? Hayır. İnsan böyle bi "bu konseri benden daha çok hak edenler vardı" vicdanına bürünüyor ama çabuk çıkıyor neyseki.
The Radio Dept. en ideal Cuma iş çıkışı dinleniyormuş. Çok güzel bir Cuma günüydü.

Buradan; buna olanak sağlayan Bronx Pi’ye, bizleri –konsere gidemeyip de kendi biletini veriyormuş samimiyetiyle kucaklayan- Pelin Ekmekçi’ye, Almanya’daki kuzenlerime, Adapazarı’ndaki dayılarıma ve anneme teşekkür etmek istiyorum. Bi de hazır 70 milyon bizi okuyorken kedime bi çift lafım var: "Yeter sokaklarda sürttüğün, evine dön!"

30 Ekim 2010

Yüksek Sadakat & Kolpa Konseri Davetiye Sorusu!!!

Binboa sponsorluğunda 30 Ekim Cumartesi günü Jolly Joker Balans'ta gerçekleşecek olan Yüksek Sadakat konseri için 2 adet çift kişilik davetiye sahiplerini arıyor!

Sorulan soruya mail atarak doğru cevabı veren 1.ve 3. kişi davetiyelerin sahibi olacak. O halde geçiyorum soruma:

"Yüksek Sadakat, 2009 yılında Uzay Heparı anısına çıkarılan albümdeki hangi parçayı yorumlamıştır?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com 'a gönderebilirsiniz...

Çilekeş Konseri Davetiye Sorusu!!!

30 Ekim Cumartesi günü Bronx Pi Sahne'de gerçekleşecek olan Çilekeş konseri için 3 adet çift kişilik davetiye sahiplerini arıyor!

Sorulan soruya mail atarak doğru cevabı veren ilk 3 kişi davetiyenin sahibi olacak. O halde geçiyorum soruma:

"Çilekeş'in son albümü olan Histeri Çalışmaları'nın prodüktörlüğünü kim yapmıştır?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com 'a gönderebilirsiniz...

29 Ekim 2010

Post Dial Konseri Davetiye Sorusu!!!

30 Ekim Cumartesi günü Babylon'da gerçekleşecek olan Post Dial konseri için 1 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!

Sorulan soruya mail atarak doğru cevabı veren ilk kişi davetiyenin sahibi olacak. O halde geçiyorum soruma:

"Post Dial Eylül ayında ülkemizi ziyaret eden hangi grupla aynı sahneyi paylaştı?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com 'a gönderebilirsiniz...

28 Ekim 2010

Gripin Konseri Davetiye Sorusu!!!

Binboa sponsorluğunda 29 Ekim Cuma günü Jolly Joker Balans'ta gerçekleşecek olan Gripin konseri için 1 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!

Sorulan soruya mail atarak doğru cevabı veren ilk kişi davetiyenin sahibi olacak. O halde geçiyorum soruma:

"Gripin hangi dizinin jenerik şarkısını yorumlamıştır?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com 'a gönderebilirsiniz...

Sakin Konseri Davetiye Sorusu!!!

29 Ekim Cuma günü Bronx Pi Sahne'de gerçekleşecek olan Sakin konseri için 3 adet çift kişilik davetiye sahiplerini arıyor!

Sorulan soruya mail atarak doğru cevabı veren ilk 3 kişi davetiyenin sahibi olacak. O halde geçiyorum soruma:

"Sakin’in Hayat albümünün 4. klibi hangi parçaya çekildi?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com 'a gönderebilirsiniz...

Emre Aydın Davetiye Sorusu!!!

Binboa sponsorluğunda 28 Ekim Perşembe günü Jolly Joker Balans'ta gerçekleşecek olan Emre Aydın konseri için 1 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!

Sorulan soruya mail atarak doğru cevabı veren ilk kişi davetiyenin sahibi olacak. O halde geçiyorum soruma:

"Emre Aydın 2002 yılında 6. Cadde isimli grubuyla katıldığı Sing Your Song yarışmasında hangi şarkı ile birinci oldu?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com 'a gönderebilirsiniz...

Post Dial @ Babylon, 30.10.2010

Elektronic/rock ikilisi Post Dial, 30 Ekim Cumartesi gecesi Babylon'da sahne alıyor.


Elektronic/rock ikilisi Post Dial, Yiğit Bülbül (gitar, vokal, synth) ve Sinan Tınar’dan (davul, vokal, synth) oluşuyor.

2007 sonlarında ‘Lights Off, Here It Is’ adlı EP’lerini myspace üzerinden yayınlayan ikili, EP’yi takip eden süreçte canlı performanslarına ağırlık verdi. Bu süreçte Rock’n Coke 2009’da ve İstanbul’daki pek çok mekanda sahne aldı. Yeni kayıtları için bu performanslara yaklaşık bir sene ara veren Post Dial, 21 Mart 2010’da You Are Not Alone’u http://www.postdial.net/ üzerinden ücretsiz download’a açtı. EP’nin yayınlanmasını takiben Babylon,Roxy ve daha pek çok mekanda konserlerine yenilenmiş bir set ile devam etti.

Post Dial’ın müziğine ilham verenler arasında New Order, Primal Scream, Depeche Mode, The Chemical Brothers gibi gruplar ve punk, post punk ve Madchester akımları sayılabilir. Grup konserlerinde müziğin yanında yoğun bir şekilde kullandıkları ve performanslarını daha etkili kılan sahne görselleri ve çarpıcı konser afişleriyle de adından söz ettirdi.

İkili yakın zamanda La Blogothequé ekibinin İstanbul’da yaptığıçekimlerde de yer aldı. http://www.blogotheque.net/Post-Dial

Post Dial ayrıca Ekim 2009’da Zoot Woman, Eylül 2010’da ise Archive grubunun İstanbul konserlerinde açılışı yaptı.

Post Dial’ın 30 Ekim’deki Babylon konserinde açılışı garage rock ekibi The Raws yapacak. Post Dial’a sahnede synth ve organ’da Ozan Tekin, bas gitarda İdris Akbulut ve saksafonda Emir Erünsal eşlik edecek. Post Dial konseri sonrasındaki after party’de ise Reset Magazine DJ’leri set başına olacak.

30 Ekim gecesinin akışı şöyle:
22:00 – 22:45 Reset Magazine DJ’s (Warm-Up Party)
22:45 – 23:30 The Raws
23:45 – 01:15 Post Dial
01:15 – 03:00 Reset Magazine DJ’s (After Party)

Post Dial'ın 30 Ekim'de Babylon'da gerçekleşecek konseri için 1 adet çift kişilik davetiye Ayaklı Etkinlik Takvimi'nde...

Post Dial - Web sitesi
Post Dial - MySpace

GaGa Ooh La La, Bu GaGa Çakma by Koray Caner Öztürk

Ayaklı Etkinlik Takvimi'nden davetiye kazanarak Lady Gaga Tribute Show konserine giden Koray Caner Öztürk'ün kaleminden konseri aktarıyoruz sizlere. :)


Aslında şarkıyla girdim ben de bu yazıya. Hatta bizzat yazının kendisiydi melodinin altında. Ama baktım, yetmeyecek öylesi, düz yazıya döktüm bu geceyi. Bir garip gecenin, bir garip yazısını yazmak düştü bana, Ayaklı Etkinlik Takvimi'nden davetiyesini kazandığım "British Lady Gaga Experience" etkinliği üzerine.

Gece neden garip? Beklentilerimi karşılamadığı için. Hem de hiç! Şimdi burada mızmızlanmak istemem ama söz konusu olan Lady Gaga! Ben takıntılıyım, ne anlatsa dinlerim, ne çıkartsa alırım, nereye gitse bilirim. Ben takıntılıyım, şarkılarını ezbere bilir, Bad Romance'i en sevdiklerim listesinin tepesine çakıveririm. Ben takıntılıyım, "Tribute Show" denince de adam gibi bir şeyler beklerim.

Jolly Joker Balans, aynı, bildik mekan. Ama sanki kimsenin böyle bir etkinlikten haberi yok, sanki biz arkadaşlar arası bir buluşmadayız. İçerisi de zaten "dost meclisi" tadında, "kitle" denebilecek kadar insan yok içeride maalesef. Yurtdışından kalkıp gelen Gem Rose için ne büyük hayal kırıklığıdır kim bilir..

Bekle, bekle, bekle.. Ben Balans'a geç gittiğim halde bile "bekle bekle bekle" .. Neyse, ışıklar kapanıyor, bomboş sahneye beyaz peruklu, beyaz gözlüklü, beyaz ceketli bir kadın çıkıveriyor.
Sonrasını çok kısa özetleyebilirim, "arka fonda çalan şarkılara eşlik etmeye çalışan kadın"
Bu! Farklı bir şey yok. Adam gibi bir prodüksiyon yok. Eğlence? Belki. O da sevdiğim şarkıları arka arkaya duyup Binboa etkisine büründüğüm için.

En bilinen Gaga şarkılarını arka arkaya, "yetmeyen bir ses ile" söyleyen Gem Rose, herkesi şaşırtacak kısa performansının ardından çıkıp gidiveriyor. Kimse anlamıyor ne olduğunu. Balans ekibi "Tekrar çıkacak" diyor. 15 dakika bekliyoruz, karşımızda "British Lady Gaga" yerine "Gem Rose" haliyle duruyor. E o zaman bu parti bitmiş demektir, mekandan acilen çıkılmasına..
"Tribute Show" denen şeyin mantığı buysa, ben almayayım. Hem performans gösteren bu kızcağıza yazık, hem bilet satmaya çalışan işletmeye yazık, hem de gidip de zaman harcayan bir avuç insana.

Her ne kadar kötü geçmiş olsa da, ben teşekkürü borç bilirim Ayaklı Etkinlik Takvimi'ne.
Zira bir Lady Gaga hayranına, "bu iş nasıl olmaz?" bölümünü görme fırsatı sunup tek gerçek Lady Gaga'nın kıymetini daha çok bilmemi sağladı. Bir de ileride arkadaşlarıma yem olarak gösterip "Bakın Lady Gaga konserine gittim." diyerek kandırmaya çalışabileceğim bu fotoğrafları edinebilmemi.

27 Ekim 2010

Yeni Türkü & Kolpa Konseri by Eda Nur

Ayaklı Etkinlik Takvimi'nden davetiye kazanarak Yeni Türkü & Kolpa konserine giden Eda Nur'un kaleminden konseri aktarıyoruz sizlere. :)
Başka Türlü Bir Şey, Çember, Açelya, Resim, Fırtına, Destina, Maskeli Balo, Rüzgar, Deliler, Aşk Yeniden, Akasya Kokulu Sabahlar... Hepsi efsane, hepsi ayrı güzel. Her dinlediğimde yeniden sevdiğim, her izlediğimde Derya Köroğlu'nun enerjisine tekrar şaşırdığım grup Yeni Türkü için davetiye verileceği haberini görünce şansımı deneyeyim dedim, davetiyeyi kaptım. Çok da güzel oldu! Konserin, tam da uzun zamandır birlikte konsere gitme şansı bulamadığım arkadaşımın şehir dışından geldiği zamana denk gelmesi ayrı bir şanstı ve tesadüf o ki en son yine Yeni Türkü konserine gitmiştik birlikte.

Jolly Joker Balans inanılmaz kalabalıktı ama mekana ilk girenlerden olduğumuz için sahneyi rahatça görebileceğimiz bir yer bulduk. Konser harikaydı ve her yaştan dinleyici vardı. En güzel şarkılarını söylediler, herkes hep bir ağızdan eşlik etti şarkılara. Gece saat 1'e doğru Yeni Türkü sahneden ayrıldıktan sonra Kolpa'nın da sahneye çıkacağını duyunca daha önce canlı izleme fırsatı bulamadığımız Kolpa'yı da dinlemek için yerimizden ayrılmadan Kolpa'yı beklemeye başladık. İzleyici açısından nerdeyse hiç eksilme olmadan Kolpa ile devam etti gece. Kolpa coverlarda gerçekten çok başarılı bir grupmuş bunu öğrenmiş olduk. Herkesi coşturdular desem yeridir. Arkadaşımın sabah yetişmesi gereken bir uçağı olduğu için Kolpa programı bitirmeden gece 3 gibi Balans'tan ayrıldık. Yeni Türkü şarkılarına bi kere daha aşık oldum, Kolpa grubunu tanıma fırsatı buldum. Teşekkürler Ayaklı Etkinlik Takvimi!

25 Ekim 2010

Ali Şota - İki Rüzgar

Ali Şota, iyi müzik dinlemek isteyenlere tavsiye ettiği İki Rüzgar albümünü müzik severlerin beğenisine sunuyor.

Ali Şota 14 yaşındayken gitarı eline aldı, hep yazdığı sözlerle, yaptığı bestelerle kendini ifade etti. 1990’da henüz lisedeyken kurduğu Graymalkin grubuyla liseler arası yarışmalara katılırken müziğin hayatındaki yerini sağlamlaştırdı. Yıllarca solo olarak çeşitli mekanlarda sahne aldı.

İstanbul Teknik Üniversitesi Petrol Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra kısa bir süre mühendis olarak çalışsa da müzikten hiç kopmadı, hayatı müzik üstüne döndü.

Bu zaman zarfında sayısız beste yaptı. Şarkılarını bir araya getirip albüm hazırlayan Ali Şota’nın Hakan Eren ile yolları kesişti, yapım şirketi Ossi Müzik ile anlaştı. Böylece "İki Rüzgar" albümü doğdu.

Temelde rock sound’u ve tavrı içeren her şeyden beslendiğini; punk'tan, heavy metal’e, old school rock’tan, progresif normlara, öncülerden, günümüze hemen hemen tüm dönemleri dinlediğini söyleyen Ali Şota’nın 10 şarkıdan oluşan albümünde biri hariç tüm besteler kendisine ait. 5 şarkının sözlerini de yazan Ali Şota tüm parçaların düzenlemeleri ile albümün prodüktörlüğünü de yaptı. Berin Yavuzlar sanat yönetmenliğinde Rüzgar Müzik stüdyolarında 1,5 yılda hazırlanan albümün mixlerinde İlbay Beydili ve Kaan Kurmuş imzaları var. Fotoğrafları Jam Tul tarafından çekilen Ali Şota’ nın“İki Rüzgar” isimli ilk albümünün kapak tasarımını Engin Korkmaz yaptı.

Müziğini riffler, müzikal cümlelerden oluşan melodiler üzerine kuran Ali Şota; “Riff beni nereye
götürürse oraya gidiyorum. Dolayısıyla albümde punk bir şarkı da dinleyeceksiniz, kelt kemanlarla başlayan otantik riff üzerine kurulmuş bir balad da…” diyor.

Ali Şota , iyi müzik dinlemek isteyenlere tavsiye ettiği “İki Rüzgar” albümü müzik marketlerdekiyerini aldı. Albümden ilk video klip “İki Rüzgar”a Mengüç Tanrısever yönetmenliğinde Burgazada’da üç günde çekildi. Video klipte Ali Şota ‘ya oyuncu Akasya Asıltürkmen eşlik etti.

Ali Şota'nın 6 Kasım'da Mask Live Music Club'da gerçekleşecek konseri için davetiyeler Ayaklı Etkinlik Takvimi'nde...

24 Ekim 2010

Athena Konseri by Volkan Yıldırım

Ayaklı Etkinlik Takvimi'nden davetiye kazanarak Athena konserine giden Volkan Yıldırım'ın kaleminden konseri aktarıyoruz sizlere. :)

Öncelikle kapıdaki arkadaşlar çok kibardı karşılama çok iyiydi. Mekana girdikden sonraki yer kapma çabası atmosfere ayrı bir heyecan katıyor tabi :) Athena'nın sahneye çıkışı ve sahne performansı her zamanki gibi çok iyiydi. Ayrıca ses sistemi de çok başarılıydı bir ara CD'den dinliyoruz zannettim :) Repertuar seçimi ve parçaların sıralaması ortamın durumuna göre çok başarıyla seçilmiş. Fakat zaten kalabalık olan bir ortamda bira satma çabasında olan garsonlar kendini müziğe kaptırmış insanların arasında daha az dolanmalı...

Göksel & 45'likler Partisi by Alev Bahadır

Ayaklı Etkinlik Takvimi'nden davetiye kazanarak Göksel & 45'likler Partisi'ne giden Alev Bahadır'ın kaleminden konseri aktarıyoruz sizlere. :)
Dün davetiyeyi kazandıktan sonra heyecanla konser saatinin gelmesini bekledik ve yaklaşık 22.30 civarında Ghetto'ya gittik. Girişte herhangi bir sorun yaşamadık ve paltolarımızı vestiyere bıraktıktan sonra konserin yapılacağı alana geçtik. İçerisi çok kalabalıktı ve bir yerden bir yere geçmek epeyce bir zordu. Özellikle lavaboya gitmek için birçok kişiyi rahatsız etmek gerekiyordu. Onun dışında mekan gayet hoştu. Biralarımızı alıp kendimize duracak uygun bir yer bulup konseri beklemeye başladık. Ancak yaklaşık bir ya da bir buçuk saat sonra Göksel sahneye çıktı. Bu kadar beklemek sıkıcıydı ve biraz heves kaçırıcıydı; ancak muhteşem sahne performansıyla Göksel kendini affettirmeyi başardı :) Çok güzel bir akşamdı. Teşekkür ederim Ayaklı Etkinlik Takvimi'ne...

23 Ekim 2010

Dreadzone Davetiye Sorusu!!!

Burn sponsorluğunda 23 Ekim Cumartesi günü Ghetto'da gerçekleşecek olan Dreadzone konseri için 2 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!

Sorulan soruya mail atarak doğru cevabı veren ilk 2 kişi davetiyenin sahibi olacak. O halde geçiyorum soruma:

"Dreadzone'un geçtiğimiz aylarda yayınladığı 6. stüdyo albümününün ismi nedir?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com 'a gönderebilirsiniz...

22 Ekim 2010

Multitap Konseri by Emre Aydoğdu

Ayaklı Etkinlik Takvimi'nden davetiye kazanarak Multitap konserine giden Emre Aydoğdu'nun kaleminden konseri aktarıyoruz sizlere. :)

"Multitap izlerken ben sadece süper müzik dinlediğimi değil, tarihe tanıklık ettiğimi de hissediyorum. Er ya da geç, öyle veya böyle, "fark edilip" iman edilmeye başlanacak bir grup ile muhabbet içinde olmanın mutluluğu benimki. Takipçisinden televizyonda denk gelenine, simitçide karşılaşanından davetiye verenine, bence herkes bir parça şanslı. Dünkü tenha sayılabilecek konserde de aynı hissi yaşadım. "Ghetto'da konser verdiydiler, Ayaklı Etkinlik Takvimi'nden kazandığım davetiyeyle gittiydim hatta. Üstelik sevgilimle ilk buluşmamdı, birlikte izlediğimiz ilk konser de Multitap konseri oldu." diyeceğim. Glastonbury'de izlerken "Paçalı donla gezdikleri zamanı biliyorum yeaa..." diyeceğim, elimdeki fotoğraflarla hunharca prim yapacağım.

"Renkleri koruyalım / Komşunun çocuğu da aynı şortu giyiyor / Solgun kalmayalım / Sonra anneme ayrı bir dert oluyor"

Sahneye o kadar yakışıyorlar ki. Tek bir kalbin dört odacığı gibi, tek bir beynin 4 yansıması gibi. Ya da belki 4 beynin birleşimi demek daha iyi anlatır. Adamların beyinleri tek yumurta dördüzleri gibi. Yukarıdaki zeka küpü her cümleyi sırasıyla söylüyormuş gibiler. Bir Radiohead fanatiği olarak, müzikal dehaları önünde saygıyla eğiliyorum. O üst ortak ritim duygusu, kendi içinde salınan melodiler, sakız gibi yapışan sözler... Onların da parçaları yaşıyor, organik. Son altı ayım Massive Attack'in Heligoland'i ve Multitap'in Takım Oyunu arasında geçti. Başka bir şeye uzun süre daha ihtiyaç duymayacak gibiyim. Her gün konser verseler her gün izlemek isterim. Dün sahnede, kötü ses sistemine rağmen yine harikalardı. Hakimiyetleri, yaptıkları işten duydukları keyif, o gevşekliğin altındaki profesyonellik... Onları izlerken yüzümde anlamsız bir tebessüm oluşuyor. "Nasıl da iyiler ve burnumun dibinde." diyorum.

MGMT cover'ı yaptıklarında ise o coşan kalabalığı görüp deli oluyorum. İlk özel buluşmamız olmasa, sevgilime "Hanım bana katanamı getir." derdim. Umarım hayatlarının geri kalanında MGMT cover'ı yapmazlar çünkü onlardan katbekat iyi müzik yaptıkları halde insanların duyar duymaz şartlı refleks gibi ekstra coşuvermeleri beni deli ediyor. Onlara her ne kadar insanların eğlenmesinin kafi geldiğini bilsem de, benim çok sinirimi bozuyor. Haksızlık gibi. Multitap duyup duyabileceğimiz en iyi şeylerden biri. Bunu dün olduğu gibi her konserde gösteriyorlar. "The Matrix" gerçek olsaydı, kahin Neo'ya kurabiye vermek yerine Multitap dinletirdi. Dünkü konsere davetiye verirdi sdlfkjsdk.

Multitap var olduğu sürece yarına inancım devam edecek. Dün bunu bir kez daha anladım."

Yeni Türkü Davetiye Sorusu!!!

Binboa sponsorluğunda 23 Ekim Cumartesi günü Jolly Joker Balans'ta gerçekleşecek olan Yeni Türkü konseri için 2 adet çift kişilik davetiye sahiplerini arıyor!


Sorulan soruya mail atarak doğru cevabı veren 1. ve 4. kişi davetiyenin sahibi olacak. O halde geçiyorum soruma:

"Eski albümlerini tekrar piyasaya sunma maksatlı 2003, 2004, 2006 ve 2008 yıllarında çıkarttıkları albümlerin ortak adı nedir?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com 'a gönderebilirsiniz...

Göksel & 45'likler Partisi Davetiye Sorusu!!!

22 Ekim Cuma günü Ghetto'da gerçekleşecek olan Göksel & 45'likler Partisi için 2 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!

Soracağım soruya mail atarak doğru cevabı veren 1. ve 4. kişi davetiyenin sahibi olacak. O halde geçiyorum soruma:

"Göksel, Gökcan Sanlıman'ın Yesterday albümündeki hangi şarkısına eşlik etmiştir?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com 'a gönderebilirsiniz...

Athena Davetiye Sorusu!!!

Binboa sponsorluğunda 22 Ekim Cuma günü Jolly Joker Balans'ta gerçekleşecek olan Athena konseri için 2 adet çift kişilik davetiye sahiplerini arıyor!

Soracağım soruya mail atarak doğru cevabı veren 1. ve 6. kişi davetiyenin sahibi olacak. O halde geçiyorum soruma:

"Athena'nın Mayıs 2010'da çıkarttığı Pis adlı albümü kaçıncı stüdyo albümüdür?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com 'a gönderebilirsiniz...

Multitap Konseri by Çağatay Akdemir

Ayaklı Etkinlik Takvimi'nden davetiye kazanarak Multitap konserine giden Çağatay Akdemir'in kaleminden konseri aktarıyoruz sizlere. :)



Hafifte olsa yağan yağmurun etkisiyle hızlanan adımlarımızla attık kendimizi Ghetto'ya. Sanki sözleşmişiz gibi aynı anda Multitap da sahneye çıktı. İlk bakışta mekan çok kalabalık değildi, barda gözümüze kestirdiğimiz ilk yere hemen geçerek biralarımızı ısmarladık.

Multitap hitleri Battaniyem ve Çıbık ile hızlı bir başlangıç yaparak izleyicileri ısıtmayı başardı. Hemen akabinde Selim gecenin "Müzikal ziyafet" şeklinde geçeceğinin sözünü verdi. Kendi şarkıları dışında Oasis/Wonderwall başta olmak üzere başarıyla yorumladıkları cover'lara da mekandaki herkes keyifle eşlik etti. Grup elemanlarının yaydığı pozitif enerji ve sahnedeki duruşlarına ek olarak buram buram Depeche Mode kokmaları ayrıca dikkatimi çekti. Bu tespitin hemen sonrasında It's No Good çalmaları ne kadar haklı olduğumun göstergesi oldu :)

Multitap'ın canlı performansı beklentilerin çok üstüne çıkarak herkesi mutlu etti. Ghetto ise ferahlığı ve iyi havalandırmasıyla benden geçer not aldı. Bu güzel gece için Ayaklı Etkinlik Takvimi & Multitap teşekkürler!!

21 Ekim 2010

The Radip Dept. Davetiye Sorusu!!!

22 Ekim Cuma günü Bronx Pi Sahne'de gerçekleşecek olan The Radio Dept. konseri için 3 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!


Soracağım soruya mail atarak doğru cevabı veren 1.-3. ve 5. kişi davetiyenin sahibi olacak. O halde geçiyorum soruma:

"The Radio Dept. grubu ismini nereden almıştır?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com 'a gönderebilirsiniz...

Cingi Davetiyesi!!!

21 Ekim Perşembe günü Jolly Joker Balans'ta gerçekleşecek olan Cingi konseri için 5 adet çift kişilik davetiye sahiplerini arıyor!
Bu kez bir değişiklik yapıyoruz ve soru sormuyoruz. Evet, yanlış okumadınız :)
Bu akşamki Cingi konserine katılmak istediğini plnekmekci@gmail.com 'a mail atarak belirten ilk 5 kişi Ayaklı Etkinlik Takvimi'nin davetlisi olacak.
Davetiye kazanamayanlar üzülmesin. 5 adet çift kişilik davetiye gün içine Ayaklı Etkinlik Takvimi'nin Facebook sayfasında olacak...

fmag: içerik platformu

Muhteviyat, altZine, Futuristika! ve GriZine kolektif atölye çalışmaları 23 Ekim, 06Kasım, 27 Kasım ve 07 Aralık tarihlerinde DEPO’da gerçekleşiyor.

GriZine önderliğinde Türkiye’nin genç dijital bağımsız yayınlarından altZine, Futuristika! ve Muhteviyat'tan oluşan fmag: içerik platformu, Aralık ayındaki GriZine 1. yaş etkinliklerinin ilk ayağını gerçekleştiriyor. fmag: içerik platformu olarak, DEPO desteği ile atölye çalışmalarına 23 Ekim’de başlıyor.

GriZine’in 1. yaş etkinliklerinin genel başlığı olan “Düş”Me konsepti altında gerçekleşecek atölye çalışmaları, her yayının kendi içerik disiplinine uygun olarak “Video röportaj teknikleri”, “Kolektif metin oluşturma”, “İnteraktif matbu yayın hazırlığı” atölyeleri ve “Bağımsız dijital yayıncılık” üzerine bir açık oturum şeklinde farklı konuları kapsıyor. fmag: içerik platformu'nun organizasyonu ile yapılacak atölye çalışmaları ve açık oturum 23 Ekim, 06Kasım, 27 Kasım ve 07 Aralık tarihlerinde DEPO’da sınırlı katılımcı ile gerçekleşecek.


Tüm atölyeler ücretsizdir ve katılımcı sayısı 20 kişi ile sınırlıdır.
Atölye çalışmalarına katılmak isteyenler
fmagmag@gmail.com adresine, isim, soyad, telefon numarası, katılmak istenen atölyenin adı bilgilerini gönderebilirler.

20 Ekim 2010

Multitap Davetiye Sorusu!!!

21 Ekim Perşembe günü Ghetto'da gerçekleşecek olan Multitap konseri için 2 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!

Soracağım soruya mail atarak doğru cevabı veren 1. ve 5. kişi davetiyenin sahibi olacak. O halde geçiyorum soruma:

"Takım Oyunu isimli albümlerinin prodüktörü kimdir?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com 'a gönderebilirsiniz...

7 Pink Floydlar ve 2 Prenses Davetiye Sorusu!!!

20 Ekim Çarşamba günü Bronx Pi Sahne'de gerçekleşecek olan 7 Pink Floydlar ve 2 Prenses konseri için 3 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!

Sorulan soruya mail atarak doğru cevabı veren 1.-3. ve 7. kişi davetiyenin sahibi olacak. O halde geçiyorum soruma:

"7 Pink Floyd içindeki 2 prenses kimdir?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com 'a gönderebilirsiniz...

Bir Ghetto İstanbul Parov Stelar Konserinin Ardından by Elke Schmitter

Ayaklı Etkinlik Takvimi'nden davetiye kazanarak Parov Stelar Band konserine giden Elke Schmitter'in kaleminden konseri aktarıyoruz sizlere. :)

Benim için hem özel hem de müzikal nedenlerle “gitmezsek olmaz” bir konserdi 15 Ekim 2010 Ghetto İstanbul Parov Stelar konseri. Öğlen vakti çıkan “Ghetto İstanbul yanmış oğğğluuuam” tarzındaki şehir efsanelerine de itibar etmemiştim bu nedenle. Sakince Ghetto'yu aramış; telefona cevap veren nazik görevli sayesinde gerçekten de küçük bir teknik aksaklık yaşadıklarını ama yanma haberinin şehir efsanesinden başka bir şey olmadığını öğrenmiştim.

Bir Şeyler Eksik

Gel gör ki, bu konser nedeniyle Ghetto İstanbul, organizasyon konusunda hâlâ bir miktar eksik olduğunu kanıtladı ilerleyen zamanda. Organizasyon eksikliği mekanın mimari olarak ezeli beri yarattığı sorun mu yoksa düzenleyicilerden mi, ona da artık siz karar verirsiniz.

Ayaklı Etkinlik Takvimi'nden Davetiye

Bu işte bir basiretsizlik olduğu baştan belliydi. Konsere gitmeden önce yaşadığımız davetiye krizleri, var olan davetiyenin gelecek kişi sayısından az olması ilk sorunumuzdu. Sonra bir şans, bizim Ayaklı Etkinlik Takvimi Pelin Ekmekçi'den davetiye kazadım. Sağolsunlar, Ghetto İstanbul görevlileri kapıda gayet güleryüzlü karşıladı. Neşe içinde içeri girdik. İçeri bir kez giriş yapılınca bir daha çıkılamayacağını öğrenene kadar her şey çok güzeldi (!)

Yassah kardeşim!

Konser öncesi azıcık demlenelim, bir içki alıp dışarda sigaramızı yakalım dedik ancak dışarı çıkmak ne mümkün. Abiler Nuh diyor, peygamber demiyor. Girerseniz çıkamazsınız, çıkarsanız giremezsiniz derken biz sinir harbi ile tıpış tıpış konser salonuna döndük. Ancak yanımdaki arkadaş tam tiryaki. Kızın elleri titreyecek artık, o derece... Anladık ki kız için o konser, Parov Stelar'ı çok sevmesine rağmen işkenceye dönüşecek. Tabii o sırada tek işkencenin bu olacağını zannetmek gibi masum bir kafaydık.

Parov Stelar Band?

Size bu konser sonrası “Parov ne süper çaldı, aman da ne kadar eğlendik, böyle ortam süper, kızlar şahane” tadında bir şey yazmak isterdim ama ne yazık ki Parov Stelar'ın sahnede çok az kalması, konserin ilk 1 küsur saatinin “Band” olması devamında gelecek huysuzluklarımıza zemin hazırladı. Parov'un sahne aldığı 45 dakikayı geçmeyen kısımda, tıkış tepiş konser alanından dolayı 1,65 boyumuzla 1 metrekarelik alan bulamadık. Bara gidip içki almak, hadi aldın, millete çarpmadan içmek pek mümkün değildi.

Bu arada küçük bir not, siz Ghetto İstanbul organizasyon yetkililerine:

Sigara içemediği için iyice bunalan insanlar belli bir zaman sonra sigara yasağını hüpledip, sigaraları gümletti. Kapıdaki arkadaşların eline giriş çıkışları kontrol amacıyla bir barkod, damga ya da artık her ne ise ondan vermek bu kadar mı zor?
Ek olarak, ucu ucuna yetişen biletler ve tahminimce beklediğinizden fazla gelen davetli nedeniyle, kapasitesini aşan salonda, giriş çıkış yasağından dolayı insan sirkülasyonu da olamadığından, konser alanı doğal saunaya döndü. (Ne zaman gitsem üşüdüğüm Ghetto'da montumu çıkardım, o derece. Çıkarıp vestiyere vermez olaydım, o ayrı.)

Özetle diyerek konuyu kapatmak isterdim ancak işkence bununla sınırlı kalmadı. Bir şekilde ilk 1 saatin sonunda dışarı çıkmayı başardık, sigaralarımızı yaktık. Bu aralıkta konser devam ediyordu. “Şu bitsin öyle gireriz” derken Parovcuğumuzun konserinin bittiğini kendini güç bela dışarı atanlardan anladık.
Montlarımızı alalım derken sırayı görünce “şu sıra bitsin, öyle alırız” dedik. Onu da demez olaydık. İlk sigara bitti, ikincisi yakıldı, eldeki bira bitti derken vestiyer sırasında bir oynama olmadığını gördük.

Vestiyer İşkencesi

Kapının önünde gördüğümüz manzaraya bakılırsa o sıraya girmek imkansızdı. Ne yapalım, bari şu karşıda bir çorba içelim dedik. Yayıla yayıla içtik, sigaraları yaktık falan ama bir yandan da kapıyı gözlüyoruz ancak kalabalıkta eksilme olmadığı gibi sinirlerde bir gerilme söz konusu. Özetle; çorbacıda daha fazla vakit harcanmayacağına kanaat getirip Ghetto'ya döndüğümüzde çıkan manzara ne yazık ki içler acısıydı.

İyice gerilmiş, sinirleri zıplamış kalabalık vestiyeri sallıyordu. Kavga edenler, küfürleşenler, güvenlik görevlisinin dışarı attığı, yüzü sinirden kıpkırmızı kesilmiş çocuk... Belli bir kısım montundan vazgeçmiş kapıda laflıyordu. Artık daha fazla bekleyemeyeceğimizi anlayınca içeri girdik. Aslında o küçücük vestiyerde dahi üç görevli vardı ama nasıl oluyorsa bir türlü montlar bitmiyordu. Biz bir şekilde rica minnet kenardan montları aldık. Saat 1'e geliyordu. Ancak eminim ki daha uzu süre orada vestiyer sırası bekledi insanlar.

Ghetto İstanbul'a Notlar:

- Bir daha kapasitenizi aşacak davetli almayın.
- O kadar davetli olan mekanda bara bir iki tane işinde deneyimli, adam gibi içki hazırlayan insan koyun. Alan geniş, bar içinde daha fazla adam bulundurun. Votka hazırlayan kızın votka hazırlama şeklini görünce, şişe bira almanın daha mantıklı olduğunu gördüm.
- Şişe biraları soğutun. Değil bira, meyve suyu bile o sıcaklıkta içilmez!
- Hadi kapasitenizi aşacak kadar insanı içeri aldınız, insanların arada bir dışarı çıkmasına izin verin ki, ortam sirkülasyon sayesinde ferahlasın.
- Vestiyer meselesini işini bilen, adam gibi insanlara bırakın.
- Giriş çıkışları kontrol etmek için bir barkod, damga; artık her neyse, öyle bir sistem geliştirin.
- Zincir eğlence mekanı güvenini sarsmayın. Gerekiyorsa bu işi daha iyi bilenlerden ders görün, size büyük geleceğini hissetttiğiniz konserlerde profesyonel destek alın.

15 Ekim 2010 Ghetto İstanbul Parov Stelar konseri çalışanlarına notlar:

- O kadar aksilik ve kalabalığa rağmen yine de güleryüzlü davrandınız. Bravo.
- Sinirleri gerilmiş onca insana rağmen kavga gürültü çıkmasını engellediniz, yine bravo.
- Bu güleryüzlü haliniz ve sabrınızla umarım çok daha iyi organize edilmiş konserlerde karşılaşırız.

We Have Band by Destina Papaker

Ayaklı Etkinlik Takvimi'nden davetiye kazanarak We Have Band konserine giden Destina Papaker'in kaleminden konseri aktarıyoruz sizlere. :)


Sezona süper gruplarla giriş yapan Bronx Pi sahnedeki gitmeyi çok istediğim We Have Band konserine Ayaklı Etkinik Takvimi'nden davetiye kazanmamla soluğu Bronx Pi'de aldık... Coşkulu ve enerjik sahne performansıyla orada 6. yaşlarını kutlayan Bant dergisi çalışanlarına ve bize çok eğlenceli dakikalar yarattılar. Bilerek mi yapmışlar yoksa tesadüf mü bilmiyorum ama Bant dergisinin 6. yaşını We Have Band ile kutlama fikri tam yerinde bir karar gibi duruyor, zira kafa şişirmeden eğlendiren gruplardan.
Konseri güzelleştiren etkenlerden birisi ise Bronx Pi Sahne'nin tıkış tıkış olmamasıydı. Herkes istediği yerde elini kolunu sallaya sallaya dans etti. Kısacası çok güzel bir geceydi. Ayaklı Etkinlik Takvimi'ne binlerce teşekkürler!

19 Ekim 2010

Soaked Davetiye Sorusu!!!

20 Ekim Çarşamba günü Ghetto'da gerçekleşecek olan Soaked konseri için 2 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!

Soracağım soruya mail atarak doğru cevabı veren 1. ve 5. kişi davetiyenin sahibi olacak. O halde geçiyorum soruma:

"Soaked grubunun ilk klibi hangi şarkıya çekilmiştir?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com 'a gönderebilirsiniz...

Lady Gaga Tribute Show Davetiye Sorusu!!!

20 Ekim Çarşamba günü Jolly Joker Balans'ta gerçekleşecek olan Lady Gaga Tribute Show için 2 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!

Soracağım soruya mail atarak doğru cevabı veren 1. ve 7. kişi davetiyenin sahibi olacak. O halde geçiyorum soruma:

"Lady Gaga Tribute'u gerçekleştirecek olan hem vokalist hem de dansçı kişi kimdir?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com 'a gönderebilirsiniz...

ENKA'da Kışlar Da Sanat Dolu Geçer

22. ENKA Kültür Sanat Kış Etkinlikleri, 2 Kasım – 14 Aralık 2010 tarihleri arasında izleyicilerine; konserler, sergiler ve tiyatro oyunlarının yanı sıra birde dans performansını kapsayan renkli programıyla yine sanat dolu bir kış sunuyor!


ENKA Kültür Sanat; 22 yıldır kaliteli çizgisinden ayrılmadan, kış, bahar ve yaz olmak üzere yılda üç kez düzenlediği kültür-sanat etkinliklerinde, birbirinden önemli sanatçı ve grupları ağırlıyor.

22. ENKA Kültür Sanat Kış Etkinlikleri; 2 Kasım 2010, Salı akşamı saat 19:00’da gerçekleşecek Kamil Masaracı karikatür sergisi açılışı ve saat 20:30’da Kürşat Başar/Tuluğ Tırpan Dörtlüsü ile Zara’nın birlikte vereceği muhteşem konser ile başlayacak. Kasım ve Aralık ayları boyunca devam edecek etkinlikler, ENKA İbrahim Betil Oditoryumu’nda gerçekleşecek konserler, tiyatro oyunları ve dans performansının yanı sıra; ENKA Dr. Clinton Vickers Sanat Galerisi’nde ziyaret edilebilecek sergilere de ev sahipliği yapacak.

Başlama saati 20:30 olan tiyatro, ve konserlerde, koltuk sayısının sınırlı ve yerlerin numarasız olması dolayısıyla, önceden rezervasyon yaptırılması gerekirken; etkinlikler kapsamındaki sergiler hafta içi 10:00-16:30 saatleri arasında ziyaret edilebilecek.

Dileyen katılımcılar, her etkinlik öncesi saat 19.00’da Taksim – AKM önünden kalkacak ücretsiz servis ile etkinlik merkezine ulaşabiliyorlar. Etkinlik bitiminde ise, ENKA İbrahim Betil Oditoryumu’ndan kalkacak servis, konukların Taksim – AKM’ye ulaşımını sağlıyor. Servisten yararlanabilmek için etkinliklerden en az iki gün önce ENKA ile bağlantıya geçerek rezervasyon yaptırılması yeterli.

Bilgi için: ENKA Sanat - 0 212 276 22 14–15/209

18 Ekim 2010

Rol Davetiye Sorusu!!!

19 Ekim Salı günü Jolly Joker Balans'ta gerçekleşecek olan Rol konseri için 5 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!

Soracağım soruya mail atarak doğru cevabı veren ilk 5 kişi davetiyenin sahibi olacak. O halde geçiyorum soruma:

"Rol grubunun ilk stüdyo albümünün adı nedir?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com 'a gönderebilirsiniz...

Camper & Friends

Fotoğraf sanatçıları, moda tasarımcıları, Urban Art ve grafiti sanatçıları, illüstratörler, mimarlar, DJ’ler ve çok daha fazlası 22-23 Ekim tarihlerinde Santralistanbul’daki Enerji Müzesi’nde, Camper&Friends kapsamında buluşuyor!


Tunç ‘Turbo’ Dindaş yönetimindeki Urban Art sanatçıları, Türkiye’nin öncü yeni isimlerinin fotoğraflar...ındaki gerçekliği yeniden keşfederken, Erkut Terliksiz yönetimindeki illüstratörler ise seçilen özel Camper’ları kendi dünyaları içine entegre ediyor. Diğer tarafta ise Türkiye’nin mimari alanındaki iki yeni yüzü SuperStudio özel olarak tasarladıkları “Camper Store” ile mağazacılığa yeni bir yorum getirirken, genç moda tasarımcıları da Camper’lara en iyi gidecek kıyafetleri ilginç bir yöntemle sergileyecekler.

22 Ekim’de siz tüm bu tasarımları yakından görme fırsatı bulurken, bir yandan parti alanı için hazırlanacak eğlenceli aktivitelerle eve eliniz boş dönmeyeceksiniz. Belvedere, Carlsberg ve Red Bull’un da destekçileri arasında yer aldığı özel partinin konuğu ise Crazy P. Onları zaten tanıyorsunuz!

Camper&Friends’in bir başka sürprizi ise ilginç söyleşileri. Moda, mimari ve eğlence alanında kendini ispatlamış üç büyük isim düşünün; bu etkinlik kapsamında dünyaca ünlü üç isimle buluşuyor.

Bu keyifli buluşma yine Santralistanbul’da, bu kez 23 Ekim’de gerçekleşecek. Enerji Müzesi’nde bir önceki gün kurulan sergiyi, bir de gündüz gözüyle gezmek için de uygun bir fırsat!

Ardiye'den "Geri Dönüştürülemeyenler"

Oyuncu Efe Deprem ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sahne Dekorları ve Kostüm Tasarımı Bölümü mezunu olan Burak Yerlikaya’nın 2010 yılında tiyatro ve sinema dallarında faaliyet göstermek üzere kurduğu Ardiye, Kasım ayında ‘Geri Dönüştürülemeyenler’ oyunu ile tiyatro severlerin karşısına çıkacak.


Burak Yerlikaya’nın yazıp yönettiği ‘Geri Dönüştürülemeyenler’ ilginç konusu ile dikkat çekecek. 1 Kasım 2010 tarihinde Galata Perform’da ilk kez sahnelenecek oyunda nüfus patlaması yaşanan ve yaşamsal ihtiyaçların tükenmek üzere olduğu bir dünyada başkanlar ve bilim adamları uzun süren toplantılar sonucunda bir karara varıyorlar. Oyunda bu kararlardan sonra gelişen olaylar anlatılıyor.

Ardiye’nin genç bir oyuncu kadrosu bulunuyor. Oyundaki hayat kadını, uşak, din adamı, devlet adamı, insan taciri gibi ilginç karakterleri Hüseyin İlker, Fatma Toptaş, Efe Deprem, Cem Bahşi, Alp Ataman, Işık Selin Kuyumcu, Yavuzhan Doğan ve Gökhan Türkal canlandırıyor.

‘Geri Dönüştürelemeyenler’i izlemek isteyenler için ilk oyun, 1 Kasım 2010 tarihinde saat 20.30’da Galataperform’da sahnelenecek. Galataperform İletişim: 0212 243 99 91 / Büyük Hendek Cad. No: 21/2 Galata Kuledibi, Beyoğlu

123 Konserinden Nağmeler by Bilal Gül

Ayaklı Etkinlik Takvimi'nden davetiye kazanarak 123 konserine giden Bilal Gül'ün kaleminden konseri aktarıyoruz sizlere. :)

Adının bile nasıl telaffuz edileceğini bilmediğim bir grup 123 (Yüzyirmiüç mü Birikiüç mü karmaşası). Ama Ayaklı Etkinlik Takvimi’nin davetiye verdiğini duyunca kazanmak istedim. Niye?? Çünkü manyağım. Her şeyi ben kazanıcam!!

Şaka şaka, 123 konserine gitme isteğimin sebebi, bilmediğim müzik gruplarını öğrenmek. Çok cahilim, hep aynı şeyleri dinlerim. Biraz farklılık lazımdı, farklı müzik tarzlarını, isimleri dinlemek lazımdı . Bir süredir bu konuda adımlar atıyorum. 123 konserine gitme isteği de bunlardan biriydi.

Baktım davetiyeyi kazanmışım (Burada bir Yuppiieee olacak). +1’imi de aldım konsere gittim. Bu arada +1 olayına bir değinelim bu konserle ilgili, adını bile telaffuz edemediğin grubun konserine bir arkadaş çağırmak ne kadar zor bilir misiniz? Ben bilirim. Yaşadım. :) O yüzden cahilliğinizin ortaya çıkmaması için size tavsiye veriyorum: Bunu SMS yoluyla yapın!

Haftaiçiydi, yağmurluydu. Bu yüzden Bronx Pi’yi boş gördük. Boş olarak da devam etmesini bekliyorduk. Fakat konser sürdükçe doldu taştı mekan. Biz en öndeki yerimizi almıştık ama kaptırmadık. 123 hemen önümüzdeydi. Burada bir detayı da vermek istiyorum, hassstası olduğum Woo Hoo klavyecisi bağyan da 123 konserini izleyen seyirci arasındaydı. Detay olan bu değil, detay olan onun hemen yanımda olmasıydı. Yirim ^^

Konserin nasıl geçtiğine gelelim. Dürüst olayım, 123 performansının yarısında falan çıkacağımızı düşünüyordum. Fakat konser bittiğinde tepkim “Bitti mi?” şeklinde oldu. Hiç sıkmadı, hiç daraltmadı 123’ün müziği. Bu yüzden biraz şaşkın olduğumu söyleyebilirim. Solist kızımızın sesi de, nasıl diyeyim, dinlendiriciydi. Zaten gün boyu yağmur yağmıştı üstümüze. İyi geldi. Rahatlattı.

Solist kızımız demişken, “Bu kızın ismi ne olabilir?” adını verdiğimiz tipten karakter tahlili yapma denememizde “Alara gibi bir şeymiş gibi duruyor.” diyerek Dilara olan isme bu kadar yaklaşan arkadaşımın psişik güçlerini bilmenizi isterim. Benim tahminim “Selin, Selen bence.” idi. Böyle de mükemmelim.

123 canlı performansını kesinlikle denemeniz gerekiyor. Ayrıca yazımızda adı geçen Woo Hoo klavyecisi.. Aman grubunu da görmeye gitmeyi ihmal etmeyin. Bu aralar Bronx Pi’de bir partisi bir şeyi olacaktı sanki. Ona da davetiye isteyin bu blogdan! ;)

16 Ekim 2010

We Have Band Davetiye Sorusu!!!

16 Ekim Cumartesi günü Bronx Pi Sahne'de gerçekleşecek olan We Have Band konseri için 3 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!

Aşağıdaki soruya mail atarak doğru cevabı veren ilk 3 kişi davetiyenin sahibi olacak:

"We Have Band'in bu sene ortalarında yayınladığı WHB adlı albümlerinin prodüktörü kimdir?"

15 Ekim 2010

Pinhani Davetiye Sorusu!!!

15 Ekim Cuma günü Jolly Joker Balans'ta gerçekleşecek olan Pinhani konseri için 2 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!

Soracağım soruya mail atarak doğru cevabı veren ilk 2 kişi davetiyenin sahibi olacak. O halde geçiyorum soruma:

"Pinhani hangi dizinin müziklerini yapmaktadır?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com 'a gönderebilirsiniz...

Parov Stelar Band Davetiye Sorusu!!!

Carlsberg sponsorluğunda 15 Ekim Cuma günü Ghetto'da gerçekleşecek olan Parov Stelar Band konseri için 1 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!

Soracağım soruya mail atarak doğru cevabı veren 8. kişi davetiyenin sahibi olacak. O halde geçiyorum soruma:

"Parov Stelar'ın sahnede kullandığı diğer isimler (alias) nelerdir?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com 'a gönderebilirsiniz...

Uluslararası İstanbul Tasarım Bienali İçin Hazırlıklar Başladı

İstanbul Kültür Sanat Vakfı, Türkiye’de bir ilke daha imza atarak, 2012 yılından itibaren Uluslararası İstanbul Tasarım Bienali’ni hayata geçiriyor.

Tasarımı anlamak, anlatmak ve bu konudaki farklı tartışma noktalarını İstanbul’un kültür ve sanat yaşamının gündemine getirmek hedefiyle yola çıkan Uluslararası İstanbul Tasarım Bienali’nin ilki 2012 yılında gerçekleştirilecek. Tasarım Bienali’ne kadar olan hazırlık sürecinde sempozyum, atölye çalışmaları ve sergilerden oluşan çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Bu kapsamdaki ilk etkinlik, 2-3 Aralık 2010 tarihlerinde Kadir Has Üniversitesi’nde düzenlenecek Uluslararası İstanbul Tasarım Sempozyumu olacak.

Uluslararası İstanbul Tasarım Bienali, kentsel tasarım, mimarlık, iç mimarlık, endüstriyel tasarım grafik tasarım, moda gibi ana alanlar ve bunların alt alanlarının yanı sıra, yaratıcı endüstrilerdeki tüm disiplinlere açık olacak. Çağdaş yaşam koşulları içerisinde tasarım odaklı düşünmenin hayati önemini vurgulamayı hedefleyen Tasarım Bienali kapsamında ulusal ve uluslararası tasarım sergileri, tematik sergiler, atölye çalışmaları, söyleşiler ve özel projeler yer alacak.

“Tasarım ve”: Uluslararası İstanbul Tasarım Sempozyumu2 ve 3 Aralık’ta Gerçekleştiriliyor!

İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın Tasarım Bienali kapsamındaki ön hazırlık etkinliklerinden biri olan Tasarım Sempozyumu, 2 Aralık Perşembe ve 3 Aralık Cuma günleri Kadir Has Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek.

Kadir Has Üniversitesi’nin mekân sponsorluğu ile düzenlenen Tasarım Sempozyumu, iki gün boyunca dünyadan ve Türkiye’den tasarım dünyasındaki yaratıcı kimlikleri ile öne çıkmış 16 konuşmacıya ev sahipliği yapacak.

Üniversitenin 400 kişilik büyük oditoryumunda 09.00-18.00 saatleri arasında, gerçekleştirilecek Sempozyum’da “Tasarım ve” tasarımın etkileşimde olduğu insan, çevre, kültür, politika,ekonomi, eğitim, teknoloji ve bilim gibi alanlar ile ilişkisi tartışılacak. Ayrıca, farklı sektörlerdenönde gelen simlerin sunumlarıyla, İstanbul özelinde tasarım ve kent konusu da irdelenecek.

Sempozyuma katılacak konuşmacılar arasında; Uluslararası İstanbul Tasarım Bienali Danışma Kurulu’nda da yer alan Alphan Manas, Defne Koz, Deyan Sudjik, Faruk Malhan, George Beylerian, Prof. John Heskett, Levent Çalıkoğlu ve Doç. Dr. Mehmet Asatekin’in yanı sıra, Prof. Dr. Alpay Er, Bruce Nussbaum, Bahar Korçan, Deborah Dawton, Gamze Güven, Gökhan Avcıoğlu, Yard. Doç. Dr. Serhan Ada, Seyhan Özdemir, Prof. Dr. Tevfik Balcıoğlu, Thomas Lockwood ve Valerio Castelli gibi isimler yer alıyor.

Farklı disiplinlerden tasarımcılar, tasarım yatırımcıları, büyük, orta ve küçük ölçekli firma temsilcileri, mesleki kurum ve kuruluşların üyeleri, bürokratlar, öğrenciler, akademisyenler, ulusal ve uluslararası basın mensupları ile tasarımla ilgilenen herkes, sempozyumun izleyicileri arasında yer alacak. Sempozyumun, bu konuda Türkiye’de bugüne dek gerçekleştirilmiş en kapsamlı bilgipaylaşımı platformunu yaratması hedefleniyor.

14 Ekim 2010

Basti (Tiefschwarz) Davetiye Sorusu!!!

Binboa sponsorluğunda 15 Ekim Cuma günü Babylon'da gerçekleşecek olan Basti (Tiefschwarz) konseri için 2 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!



Soracağım soruya mail atarak doğru cevabı veren 1. ve 4. kişi davetiyenin sahibi olacak.O halde geçiyorum soruma:

"Berlin'de düzenlediği underground partilerle tanınan ve yarın akşam Basti'ye eşlik edecek olan müzisyen kimdir?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com 'a gönderebilirsiniz...

Gece Davetiye Sorusu!!!

15 Ekim Cuma günü Bronx Pi Sahne'de gerçekleşecek olan Gece konseri için 3 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!


Soracağım soruya mail atarak doğru cevabı veren ilk 3 kişi davetiyenin sahibi olacak.O halde geçiyorum soruma:

"Gece'nin ilk albümü olan İçinde Saklı'nın prodüktörü kimdir?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com 'a gönderebilirsiniz...

Richie Kotzen Davetiye Sorusu!!!

14 Ekim Perşembe günü Jolly Joker Balans'ta gerçekleşecek olan Richie Kotzen konseri için 1 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!


Soracağım soruya mail atarak doğru cevabı veren ilk kişi davetiyenin sahibi olacak.O halde geçiyorum soruma:

"Richie Kotzen ilk albümünü kaç yaşında çıkarttı?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com 'a gönderebilirsiniz...

Ceyl'an Ertem Sezen Aksu Tribute by Ozan Öke

Ayaklı Etkinlik Takvimi'nden davetiye kazanarak Ceyl'an Ertem Sezen Aksu Tribute konserine giden Ozan Öke'nin kaleminden konseri aktarıyoruz sizlere. :)

Ceylan Ertem' in performansının iyi olacağını biliyordum da bu kadar iyi olacağını bilsem
tüm arkadaşlarımı da çağırırdım. Dün akşam hayatımda gördüğüm en iyi Türkçe performanslardan birini izledim.

Gece aslında sakin başladı. Acaba sıkılır mıyım diye düşünüyordum, hatta Sezen şarkılarından dolayı melankoliye de bağlarmıyım diye çekincelerim vardı. Fakat Ceylan hepsini 2 dakikada sildi. Bütün şarkıları o kadar hissederek o kadar güzel söyledi ki performansına aşık oldum.

Slow şarkılarda sanki sözleri kendisine aitmiş, şarkıyı kendisi yazmış gibi o kadar içten söyledi ki tüylerim diken diken oldu. Hele Beni unutma' yı söylediğinde baya bir melankolik oldum ama sonra ada vapuru yandan çarklı diyerek, şinanay şinanay toparladık geceyi.

Gecenin süprizi Ceylan' ın mikrofonunun bozulmasıyla ortaya çıktı. Ceylan "Evet Murat şimdi size bir Levent Yüksel şarkısı söylecek" dedi. Murat' ta Ceylan' ı kırmadı ve çok süper
bir performansa imza attı.

Dün geceden beri Sezen Aksu ve Levent Yüksel dinliyorum. Tek üzüntüm bu tek seferlik bir projeymiş. Umarım Ceylan bu projeyi devam ettirmeyi düşünür...

Son olarak Ayaklı Etkinlik Takvimi sen olmasan hayatta haberim olmazdı bu projeden, çok sağol. İkinci kez senden davet kazandım, ikisinde de süper performanslar izledim. Sıkı takipçin olarak kalacağım benden kaçamazsın!

Ceylan Ertem Sezen Aksu Tribute by Tuna Öztürk

Ayaklı Etkinlik Takvimi'nden davetiye kazanarak Ceyl'an Ertem Sezen Aksu Tribute konserine giden Tuna Öztürk'ün kaleminden konseri aktarıyoruz sizlere. :)


Yağmur çamur demedik düştük yola ve Hayal Kahvesi’ne konser başlamadan vardık. Ekonomimizdeki bütçe sıkıntısından dolayı dışarıda demlenip sonra içerideki yerimizi aldık.

80’lerin çocukları, 90’ların gençliği oradaydı. Başlasın artık diye beklerken bir yandan da Sezen Aksu Tribute nasıl olacak diye düşünüyorduk. Çocukluğumuzdan beri kulağımıza kazınan şarkılar Gülümse ile başladı, Güllerim Soldu ile akışa geçti. Ceylan’ın dediğine göre en başta çalması kolay diye düşünmüşler. "Ama hiç de öyle değil" diyor. Çalarken çok keyif aldıkları belliydi. İzleyenlerin de...

Ceylan’ı en son BarışaRock sahnesinde Anima ile izlemiştim. Yeri dar olmasına rağmen yine kıpırkıpırdı. Bu proje devam ederse Sezen Aksu şarkılarını sevenler bir de Ceylan Ertem yorumunu görmeliler. Eminim hoşlarına gidecektir.

Son olarak... Sevgili Ayaklı Etkinlik Takvimi, dışarıda yağmur varken evde rutinlerle geçmesi beklenen sıradan bir geceyieğlenceli bir hale getirdin. Teşekkür ediyoruz. Takipteyiz, iyi ki varsın!

12 Ekim 2010

Ceyl'an Ertem Davetiye Sorusu!!!

13 Ekim Çarşamba günü Beyoğlu Hayal Kahvesi'nde gerçekleşecek olan Ceyl'an Ertem konseri için 4 adet çift kişilik davetiye sahiplerini arıyor!


Soracağım soruya mail atarak doğru cevabı veren 1.-3.-5. ve 9. kişi davetiyenin sahibi olacak.O halde geçiyorum soruma:

"Ceylan Ertem'in Türkiye'deki kadın caz müzisyenlerini konu alan radyo programının adı nedir?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com 'a gönderebilirsiniz...

123 Davetiye Sorusu!!!

13 Ekim Çarşamba günü Bronx Pi Sahne'de gerçekleşecek olan 123 konseri için 2 adet çift kişilik davetiye sahiplerini arıyor!

Soracağım soruya mail atarak doğru cevabı veren 1. ve 6. kişi davetiyenin sahibi olacak.O halde geçiyorum soruma:

"123'ün üçleme niteliğindeki albümlerinden ikincisine hem adını verip hem de eşlik eden dünyaca ünlü Norveçli trompetçi (ad-soyad) kimdir?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com 'a gönderebilirsiniz...

Ceyl'an Ertem Sezen Aksu Tribute

İlk solo albümü Soluk'un konserlerine devam eden Ceylan Ertem, sadece Beyoğlu Hayal Kahvesi’ne özel bir repertuarla dinleyicileri ile buluşuyor.

Küçük bir kızken dinlediği Sezen Aksu ve Onno Tunç şarkılarını kendine özgü yorumu ile seslendirecek olan Ceylan Ertem, sizi 80 ve 90’ların yağmurlu sokaklarında gezdirecek.
Konser, 13 Ekim Çarşamba günü saat 22:30’da Beyoğlu Hayal Kahvesi’nde, 5 adet çift kişilik davetiye bugün Ayaklı Etkinlik Takvimi'nde...

The Notwist

Ayaklı Etkinlik Takvimi, The Notwist konseri için Salon İKSV'deydi!

The Notwist konserinin haberini birkaç ay önce Last FM'in etkinlikler bölümünü gezerken aldım. İnanamadım, koşup official sitelerine ve MySpace'lerine baktım."Zaten Markus Acher Lali Puna ile de çalıyor. Birer gün ara ile sahne alıyorlarsa kesin doğrudur!" diye düşünerek geleceklerine rahatlıkla kesin gözüyle baktım.

Konser günü Taksim'e biraz erken gidip oranın tadını çıkaralım dedik. Bunu derken ne trafikten ne de arabayı kullanan arkadaşımın sapması gereken yeri kaçıracağından haberim vardı. Aah tabii TRT binasının yanındaki sapağın polisler tarafından kapatılması gecemize ayrı renk kaldı. Üstüne arkadaş döneceği yeri kaçırınca kendimizi Kadir Has Üniversitesi önünde bulduk. Her neyse...

Saat 21:30 civarı Salon İKSV'nin önünden geçerken kapıların yavaş yavaş açıldığını fakat kimselerin olmadığını gördük. "Biraz daha vaktimiz var" düşüncesiyle İstiklal'de bakınmaya karar verdik.Saat 22:30 olduğunda Salon İKSV'nin hemen yan tarafındaki inşaatın önündeydik. O noktadan Salon önündeki kalabalığı görseydiniz eminim benim gibi gözlerinize inanamazdınız. Bir an için içeri giriş ya da bilet kuyruğu sandım. Sonra aklıma Salon'un 1 gün önce yaptığı tweet'i geldi aklıma. Meğerse insanlar konser öncesi son sigaralarını içiyormuş :)

İçeri girdiğimizde konser daha başlamadan tıklım tıklım olan Salon, The Notwist'in başlamasıyla birlikte içeri doluşan insanlar sebebiyle dalgalandı. Çok sis ve duman içinde kalan seyirciler 2. olarak bu şoku da atlattıktan sonra kendini müziğe verdi. Bu arada Salon'un üst katında ayaklarını sallandıra sallandıra konser izleyen insanları kıskanmadım desem yalan olur. Her ne kadar üst katta yanlarda konser izlemek bana çok cazip bir fikirmiş gibi gelmese de ayakları sallandırma rahatlığında ve itiş kakış olmadan izliyor olmaları kıskandırdı :)

Biraz seyircilerden bahsedelim... "The Notwist'in şarkı aralarında DJ'e bağladığını düşünerek devamlı "whoaaaa!" diye bağırıp elleri kolları birkaç saniye havada, birkaç saniye yanındaki insanlara çarpanlar vardı" desem yeterli olacaktır sanırım. Konserlerde herkesin gönlünce eğlenmelerine ve hareket etmelerine hoşgörü ile yaklaşan ben, bu konserde yanımdaki kızın abartı bir şekilde dans edip video çekerken devamlı koluma ve çantama çarpmasından anormal rahatsız oldum. Gene de sesimi çıkartmadım. En arkalardan gelip sorgusuz sualsiz aramızda -abartmıyorum- 5 cm boşluk bırakarak dikilen ve Salon ortalamasına göre uzun kalan çifte kayıtsız kalamadım. Omzuna minik minik öldüren pıt pıtlardan yapar yapmaz hatasını anlayan çift, çok şirin bir şekilde "Önümüze geçmek ister misiniz? Böylece sizi engellememiş oluruz" dedikleri için birkaç dakika önce yaptıkları ayıbı unutturdular :)

Your Signs, Another Planet gibi çok sevdiğim ve seyircilerin de beklediği şarkılarını çalmadılar. Pick Up The Phone, Chemicals, Neon Golden, Pilot gibi popüler ve seyirciler tarafından sevilen şarkılarında ise herkes onlara eşlik ediyordu. Şarkı geçişleri, sahne ışıkları, The Notwist elemanlarının hepsinin yerinde duramaması... Son şarkılara geldiğimizde gözlerimi kapatıp tamamen müziğe verdim kendimi.

Konser bitip dışarı çıktığımızda hava değişmiş, deli gibi yağmur yağmış, sigara içenler kapı önüne dizilmiş konserin nasıl geçtiğinden bahsediyorlardı. Bense konser hakkında şunu dedim: "Yer yer arıza, yer yer özellikle rahatsız etmek istenmiş ve başarıyla rahatsız edilmiş, altı çok dolu bir müzik dinledim." :)

Kangroove by Gökhan Şirin

Ayaklı Etkinlik Takvimi'nden davetiye kazanarak Kangroove konserine giden Gökhan Şirin'in kaleminden konseri aktarıyoruz sizlere. :)

Dışarı çıkmanın bence en zevkli olduğu günde, Cumartesi akşamı Ayaklı Etkinlik Takvimi’ nden kazandığım davetiye ile Ghetto’ da Kangroove konserine gittik. Ghetto’ da her zamanki gibi atmosfer süperdi.

Kangroove’ yi ilk defa dinleme şansı buldum, ancak sahne performansları gerçekten harikaydı. Gecenin sonunda midye tavamı yerken bir an düşününce kendimi gerçekten müziğe doymuş olarak hissettim.

Ghetto’da dans edenlere de imrenen gözlerle bakmak zorunda kaldım, çünkü tarzımı bozmayıp ufak salınım hareketlerine devam etmem gerekiyordu ama içimde çılgınlar gibi dans eden bir Gökhan vardı tabii ki...

Bu muhteşem sahne performansı için Kangroove’a teşekkür ediyorum bundan sonrada sıkı bir takipçileri olacağım kesin. Ghetto’ya da her zamanki gibi %100 memnuniyetle mekandan ayrıldığım için teşekkür ederim.

Son olarak Ayaklı Etkinlik Takvimi’ne çok çok çok teşekkür ediyorum.

Bir başka davetiye sorusunda ve konser sonrası yazıda görüşmek üzere...

Kangroove by Emre Boztepe

Ayaklı Etkinlik Takvimi'nden davetiye kazanarak Kangroove konserine giden Emre Boztepe'nin kaleminden konseri aktarıyoruz sizlere. :)

Pelin'e sözüm vardı er ya da geç yazacaktım bu yazıyı. Er olamadı pek ama geç yazıyorum işte :)

Bundan yaklaşık bir hafta önce Ghetto'da Kangroove'u dinledik. İyi ki de dinledik. Uzun zamandan beri her şeyiyle bu kadar rahat bir organizasyon izlememiştim. Burada Ghetto'ya ayrı bir parantez açmak istiyorum. İstanbul piyasası için uzun sayılabilecek bir süredir konser/organizasyon işleri içindeler ve çıktıkları ilk günden beri aynı başarılı çizgiyi devam ettiriyorlar.

Kangroove konseri için de yukarıda söylediklerimden farklı bir şey söylemeyeceğim. Zamanında başlayan bir konser, başarılı bir ses/ışık düzeni.(sadece barkovizyondaki görselleri beğenmedim) Konsere gelen izleyiciyi güleryüzle karşılayan ve her fırsatta alkolü dayamaya çalışmayan personel. Tüm bunlar Bora'nın harika performansıyla güzel bir akşam kaçınılmaz oldu ( 10:00'da içeri girip de 1:00'e kadar beklediğim Kultur Shock konserini hatırladıkça) Yalnız sigara mevzusuna bir çözüm bulmalılar. En azından kapının önüne bir bölme açıp sigara içirebilirler. Zira bir çok kişi terasa çıkmak için kan ter içinde kaldı asansör olsa dahi.

Gelelim Kangroove'a. Bora Uzer'in, Kenan Doğulu'yla düet yapması en azından müzikal açıdan dinleyici kitlesine olumsuz etki etmiş. Zira içeride gece boyunca "Neredeyim ben yahu" diyen bir çok beyaz gömlekli arkadaş vardı içeride. Konser süresince bol bol Umut Sarıkaya ve ejderhalı gömleklerini andık. Dolayısıyla grubun seyirciyle olmasa bile seyircinin grupla arasındaki iletişimde bayağı bir kopukluk vardı. Yine de Bora Uzer normal performansını bir tık yukarı taşıyarak çoğu zaman o açığı kapattı. Micheal Jackson'dan, Jamiroquai'ye kadar klasik ama güzel bir Kangroove playlisti vardı. Bora Uzer harikaydı ama Can Çankaya ondan da harikaydı :) Öyle enerjik bol sallanmalı şahane bir konserdi işte.

Bu arada biraz da dedikodu. Çağla Şikel gece boyunca sahnenin hemen yanında dans etti ;)

11 Ekim 2010

Richie Kotzen Bu Perşembe İstanbul'da!

Üstün tekniğe sahip gitar virtüözü Richie Kotzen ilk kez Türkiye'de!

Over The Rainbow, Vinnie Moore, Hail!, Marillion, Caspian gibi grupların ilk Türkiye konserlerini gerçekleştiren MOOD PRO’dan bir ilk daha!

Rock, blues, metal, jazz, fusion gibi birbirinden farklı müzik türlerini başarılya yorumlayan gitar virtüözü Richie Kotzen ilk albümünü 17 yaşındayken çıkardı ve kısa sürede bir çok müzisyenin birlikte çalışmak için can attığı bir müzisyen haline geldi. Greg Howe, T.M.Stevens, Gregg Bissonette, Guthrie Govan, Marco Mendoza ve Stanley Clarke gibi usta müzisyenlerle çalışma fırsatı da yakalayan Kotzen ayrıca dünyaca ünlü POISON ve MR. BIG gruplarıyla da çalmıştır.

Üstün tekniğe sahip (Guitar Techniques dergisinin bir sayısında Steve Vai'nin bir licki medium - orta ile ele alinirken, Richie Kotzen'inki very hard - çok zor statüsündedir), gamlara son derece hakim, müzikte arayış içinde olan Richie Kotzen, özellikle son yıllarda yayınladığı blues ve klasik rock arası albümleriyle daha geniş kitlelere hitap etmeye başlamış ve bu sayede de 2006 yılında ünlü grup ROLLING STONES'un turnesinde açılış grubu olarak sahne aldı.

Dünyaca ünlü POISON ve MR. BIG gruplarıyla yaptığı albümler ile birlikte solo albümleri ile ülkemizde, özellikle bayan dinleyiciler tarafından, ilgiyle takip edilen Richie Kotzen'in ilk İstanbul konseri büyük ses getirecek!

Richie Kotzen, başta Paying Dues olmak üzere bir çok hit şarkı barındıran yeni albümü Peace Sign dünya turnesi kapsamında 14 Ekim 2010 Perşembe gecesi MOOD PRO organizasyonu ile İstanbul'da! Richie Kotzen konseri Jolly Joker Balans’ta gerçekleşecek. Jolly Joker Balans’ta geniş bir sigara içme alanı bulunmaktadır.

Richie Kotzen konseri için 1 adet çift kişilik davetiye Çarşamba günü Ayaklı Etkinlik Takvimi'nde...
 
.fc-sectitle { color:#FFFFFF!important; }