28 Ocak 2011

Redd Konseri Davetiye Sorusu!!!

28 Ocak Cuma akşamı Bronx Pi Sahne'de gerçekleşecek olan Redd konseri için 3 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!

Sorulan soruya mail atarak doğru cevap veren ilk 3 kişi davetiyelerin sahibi olacak. O halde geçiyoruz soruya:

"Redd'e bu akşamki konseride davulda kim eşlik edecek?"
Cevaplarınızı mailto:plnekmekci@gmail.com gönderebilirsiniz...

Kaan Tarıman Konseri Davetiye Sorusu!!!

28 Ocak Cuma akşamı Mask Live Music Club'da gerçekleşecek olan Kaan Tarıman konseri için 5 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!

Sorulan soruya mail atarak cevap veren ilk 5 kişi davetiyelerin sahibi olacak. O halde geçiyoruz soruya:

"Kaan Tarıman'ın ilk klibi hangi şarkısına çekilmiştir?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com gönderebilirsiniz...

Kaan Tarıman - Üç Boyutlu Yalnızlık

Kaan Tarıman’ın, Emre Irmak prodüktörlüğünde yaptığı “Üç Boyutlu Yalnızlık” adındaki ilk albümü 15 Haziran’da Odeon Müzik etiketiyle yayınlandı.

Yalnızlık duygusunu tüm boyutlarıyla irdeleyen şarkı sözlerinin olduğu albümde yer alan 9 şarkının çoğunun söz ve müziğinde Kaan Tarıman’ın imzası varken, Orhan Veli'nin de bir şiiri kullanıldı. Albümün mix ve mastering’i Serkan Kula tarafından yapıldı.

“Herkes Yalnız” ve “İçinden Söyle” gibi şarkıları Emre Irmak ile beraber üreten Kaan Tarıman, albümün son iki şarkısında bilindik rock kalıplarının dışına çıkıyor. Tamamen senfonik olarak düzenlenen “Dost Bildiğin” ve ölüm konusunu anlatan “Karanlıkta” şarkılarında oldukça epik bir dil kullanılıyor.

Türk rock klişelerinin üzerinde bir sound’a sahip ve aynı zamanda brit-rock etkilenmelerinin hissedildiği kayıtlarda, piyanolar, isyankâr gitarlar ve çok sesli vokaller dikkat çekiyor. Kaan Tarıman, “alternatif müzik” tanımlamasının özellikle Türkiye’de umarsızca tüketildiğini ve bu yüzden amacının "kaliteli ana-akım rock" yapmak olduğunu belirtiyor.

Albüm, yalnızlığı bütün yönleriyle yaşamak teması üzerine kurulu. Genel bakış olarak kötümser bir düşünce gibi görünse de, aslında duruş olarak, dışarıdan insanları ve kendini gözlemleyen, bu duygunun nasıl oluştuğuna dair sebepler bulan ve tespitler yapan bir adamın hikâyesi anlatılıyor. Sanatçının bir süre yurtdışında yaşamış olması ve orada 'kutunun dışından' bakmayı öğrenmesi, basit kelimelerle her şeyin ifade edildiği bir müzik ortaya çıkmasını sağlıyor.

Albümün ilk video klibi, söz ve müziği, Kaan Tarıman ve Emre Irmak'a ait olan “Herkes Yalnız“ şarkısına çekildi. Klipte her şeyin yanlış gittiği bir dünya metaforu yapılırken, zamanın geriye aktığı bir yerde doğruları çekinmeden söyleyen tek adam rolünde sanatçı ön plana çıkıyor. Yönetmenliğini İlker Canikligil’in üstlendiği klibin çekimleri Makina Creative Post stüdyoları ve Beyoğlu'nda yapıldı. Kurgu, renk düzenleme ve dijital efektlerini Emre Aypar ve Merih Öztaylan gerçekleştirirken, styling danışmanlığını da Çağrı Salon yaptı.

26 Ocak 2011

Cem Adrian Konseri Davetiye Sorusu!!!

Burn sponsorluğunda 26 Ocak Çarşamba akşamı Ghetto'da gerçekleşecek olan Cem Adrian konseri için 2 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!

Sorulan soruya mail atarak cevap veren ilk 2 kişi davetiyelerin sahibi olacak. O halde geçiyoruz soruya:

"Cem Adrian'ın "Ses değil, bir his performansı albümü" dediği Kayıp Çocuk Masalları'nın konukları kimlerdir?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com 'a gönderebilirsiniz...

24 Ocak 2011

Yora Konseri - Baran Karabulut

Ayaklı Etkinlik Takvimi'nden davetiye kazanarak Yora konserine giden Baran Karabulut'un kaleminden konseri aktarıyoruz sizlere. :)


Merhaba sevgili Ayaklı Etkinlik Takvimi takipçileri,

Bana ayırılan pikselleri Yora ve 25 Aralık cumartesi akşamı vuku bulan konserleri hakkındaki öznel cümlelerimle işgal etmeden önce davetiye için teşekkür etmek isterim. Teşekkürler. Görünüş itibariyle icaben yapılan bir teşekkür gibi olsa da kültür, sanat ve müzik gibi besleyici etkinliklere kazanılan bir bilet benim için kıyasla yılbaşında çıkan amortiden daha çok sevinilecek bir sürprizdir.

O malum gecenin üzerinden neredeyse 1 ay geçti ve ben muhtemelen ilginizi çekmeyecek çeşitli mazeretlerimden bu satırları yazmaya zaman bulamadım. Şimdi düşününce o gün, yani 25 Aralık 2010 sanki Cumartesi akşamı değilmiş te Cuma akşamıymış gibi geliyor. Girizgahımın uzunluğu içinizi baymasına rağmen daha ne kadar saçmalayabileceğim merak ettiği için sabreden az sayıdaki küp şekerlerden biriyseniz sizi uyandıracak iki sürpriz yumurtam var. İlk olarak yazının geri kalanın da tempo yükselecek. İkinci sürprizimi ilerleyen satırlarda açıklayacağım.

Her şey Ayaklı Etkinlik Takvimi’nın tividini fark etmemle başladı. Bilet kazanma ihtimalim olduğunu öğrenince gariptir kazanmış gibi sevindim. Sadece davetiyeyi kazanmak için Yora’yla ilgili soruya doğru ve hızlı bir cevap vermem gerekiyordu. Yora kimdir onu bile bilmiyordum sanırım bundan kısa bir süre önce radyo dinlerken “ilk arayan üç kişi olun…” anonsunun cazibesine kapılıp I Am Kloot konserine bir davetiye kazandığımdan olacak “bana mı çıkacak” karamsarlığında değildim. Hemen küçük çaplı bir araştırma yapıp soru gelebilecek sayfaları tarayıcımın sekmelerinde açtım ve nihayetinde soru geldiğinde cevabı yapıştırdım. Yora, ellerinde kamera yeni sesler ve yetenekler arayan Take-Away Shows’un İstanbul buluşuydu, her şey çok hızlı olmuştu ama adımı listeye yazdırmayı başarmıştım.

Konsere kimle gidebilirim diye düşününce aklıma birkaç isim geldi fakat muhtemelen onlar da Yora’yı benim tanımadığım kadar tanımıyorlardı. Davet etmek için biraz daha araştırma yaptım, birkaç parçalarını daha dinledim. Müziklerinin enerjik, coşkulu ve genç bir ruhu olduğunu görünce yalnız gitmeyeceğimi düşündüm. Üç harfli arkadaşlarla görüşmek hep beni heyecanlandırmıştır. Stop. Kestik. Roman gibi anlatmaktan canım sıkıldı üslup değiştiriyorum.

Bronx’a bu ikinci gidişim, ilkinde I Am Kloot’a davetliydim – eğer olurda bir gün işletme batarsa benimde kokteylde zeytinim var - . Velhasıl mekân tanıdık, yeri de güzel Oda Kule ile Tünel arasında kalıyor İstiklal Caddesi’nin insan trafiğinin yer yer akıcılaştığı bölümünde olması iyi. Dumanlı açık hava sahası, girerken vestiyerde dökünüp girebilmeniz ve nemi dışarıya göndermeleri Bronx’un güzel özelliklerinden. Konser alanına sahne önünden girilmesiyse seyircilerin(ve müzisyenlerin) dikkatini dağıtan, geçişi güçleştiren mimari bir hata. Ses sistemi vasat ve ışıklandırma da rahatsız edici derecede yoğun. Coğrafyamızda ki cep amfisi satın aldığında eline geçen master ses tuşu ile müzik yayabilme yetisi kazandığını düşünen organizmalarda gördüğümüz desibel cömertliğinin örneğini Bronx’ta da(m) hissediyoruz. Artılar eksiler birbirini götürdüğünde benim için Bronx averaj bir konser mekânı.

Cep telefonumun saatine bakıyorum 10:30’a geliyor, Bronx’a girdik. Konser henüz yeni başlamış, barmen ilk şarkı olduğunu söylüyor ve alandayız. Sahne önü her zamanki gibi kalabalık. I Am Kloot’tan sonra Yora’yı ışıkların altında görünce sahnenin o kadar da büyük olmadığını ya da Yora’nın o kadar kalabalık olduğunu düşündüm. Gelenler eğleniyor gibiydi ve şarkı aralarında grupla tanışıklığı olanlar kendilerini belli ettiler. Yora elemanlarının parçalarını çalarken ki mutluluklarını yüzlerinden okuyabilirdiniz.

Cep telefonumun saatine bakıyorum 10.30’a geliyor, Bronx’a girdik. Konser henüz yeni başlamış, barmen ilk şarkı olduğunu söylüyor ve alandayız. Sahne önü her zamanki gibi kalabalık. I Am Kloot’tan sonra Yora’yı ışıkların altında görünce sahnenin o kadar da büyük olmadığını ya da Yora’nın o kadar kalabalık olduğunu düşündüm. Gelenler eğleniyor gibiydi ve şarkı aralarında grupla tanışıklığı olanlar kendilerini belli ettiler. Yora elemanlarının parçalarını çalarken ki mutluluklarını yüzlerinden okuyabilirdiniz.

Bu kadar kalabalık bir grubun aralarında mükemmel uyum olması çok nadir rastlanan bir şeydir Yora’nınsa o tür bir alışverişe yaklaşması için zamana ihtiyacı olduğu açık. Her üniversite grubunda olduğu gibi Yora’nın da yatıya kalan ve geçerken uğrayan misafirleri olmuş. Bugünse 8 yaşından gün almış 7 kişilik bir gösteri. Gerçekten de biraz gösteri grubu havasındalar ama sürekli aynı gösteriyi yapıp, eğlenmeyen ‘Paramıza bakalım abi’ kafasında insanlar değiller.

Daha çok eğlenip, eğlendiren ve daha iyisini kovalayan bir gösteri grubundan bahsediyorum. Enstrümantal parçaları kulağa daha olgun geliyor. Bazı parçalarda Akif’in(vokal/gitar) vokalinin melodiyle iktidar mücadelesine girmesi beni rahatsız etti. Kayıtlarda da bu var, bazen Akif’e ‘biraz az bağır olum’ diyesim geliyor. Fundagül’ün(ön/arka vokal) vokalinin grubun melodik yapısına daha uygun olduğunu düşünüyorum. Mesela Adada parçası bunun güzel bir örneği. Bir süre sonra törkiş kebap musiki severinin, sevmeyin ulan dedirten gevezeliği sahneyle iletişimimizde araya kaynana gibi girerek tahammül sınırlarını zorluyor. Saatlerimiz 11.30’a yaklaşırken birkaç fotoğraf çekip yavaş yavaş mekanı terk etmeye koyuluyoruz. Zihnimizin duvarlarında gelecek vadeden genç Yora’nın enerjik ve karakteristik sesi yankılanırken yağmurun düştüğü sokaklarda yolumuza devam ediyoruz.

Dipnot:
1 - İkinci süprizi bulmaya davetlisiniz.
2 - Çektiklerimiz pek iyi olmadığından Yora’nın blog'undaki fotoğrafları kullandım umarım bir mahsuru yoktur.

23 Ocak 2011

Dünya'nın En Çok Kişiye Ulaşan Festivali: Art By Chance

Şehirlerin hızlı akan hayatına tesadüfi olarak renk katmak ve insanları şaşırtmak amacıyla hayata geçirilen "Art By Chance" Ultra Kısa Film Festivali için başvurular başladı. Bu sene katılımcılar "Değişim" için yarışacaklar. Son katılım tarihi Nisan’ın 2.Cuma’sı!

Dünya senin kısa filmini bekliyor
Şehir hayatında insanları sanatla buluşturmayı hedefleyen “ART BY CHANCE” Ultra Kısa Film Festivali Mayıs 2011’de 3.kez insanlarla buluşacak. 20 ülkede 200’ü aşkın şehirde yüz milyonlara ulaşmayı hedefleyen Ultra Kısa Film Festivali’ne, başvurular Ocak 2011 itibariyle turkey.artbychance.org sitesi üzerinden başladı. Dünyanın birçok ülkesinden sanatçıların ürettiği 30 saniyelik filmlerden yapılacak seçki, Mayıs ayı boyunca dünyadaki halka açık alanlarda bulunan yaklaşık 20.000 adet dijital ekranda gösterime girecek.

Değişime direnen veya diren(e)meyen filmler
ART BY CHANCE 2011’de bu senenin teması ‘Değişim’. Metropollerde sayısız insana ulaşacak filmler ‘Değişim’ fikrini anlatacak. Farklı gözlerden değişim hikayeleri dinlenecek. Kurmaca, belgesel, animasyon ve video art‘ın her örneğine açık olan festivalde katılımcılardan ‘Değişim’ kavramını 30 sn’de işlemeleri bekleniyor.

Metroda, alışveriş merkezinde, sokakta tesadüfi sanat buluşmaları
ART BY CHANCE 2011’de ‘Değişim’ temalı filmler, izleyicisiyle alışılagelmişin dışına çıkarak sinema salonlarında değil gündelik hayatın içinde buluşacak. Şehrin dört bir yanına yayılmış dijital ekranlarda 1 ay boyunca hayat bulan festival, insanların günlük yolculuklarında karşılarına ansızın çıkarak ve zengin içeriğiyle monotonluğu kırarak dikkatleri üzerine toplayacak.
ART BY CHANCE, katılımcılara festivalin internet sitesi turkey.artbychance.org üzerinden filmlerini yükleyerek online olarak da katılabilme kolaylığı sunuyor. Milyonlara ulaşmak için son gün Nisan’ın 2.Cuma’sı! (8 Nisan 2011)

ART BY CHANCE 2011 Uluslararası jürisini gururla sunar
Walt Disney’in yapımcısı Don Hahn; Fransız Sinema kanalı ARTE’nin yönetim kurulu üyesi Michel Reilac; BIFA’nın kurucusu ve yöneticisi Johanna Von Fischer ve Film Eleştirmeni Nick Roddick ART BY CHANCE 2011’in jürisinin belli olan isimleri. Önümüzdeki günlerde jüriye kimlerin dahil olacağını hep birlikte göreceğiz.

Festival için son katılım: 8 Nisan 2011
Katılım ve ayrıntılı bilgi için lütfen turkey.artbychance.org adresini ziyaret edin.
Daha fazla bilgi ve sorular için:
showhow – Proje Yöneticisi Gözde Sivişoğlu – gozde@showhow.com.tr

Art By Chance -
Facebook
Art By Chance - Twitter

22 Ocak 2011

Pijama Konseri Davetiye Sorusu!!!

22 Ocak Cumartesi akşamı Bronx Pi Sahne'de gerçekleşecek olan Pijama konseri için 3 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!



Sorulan soruya mail atarak cevap veren ilk 3 kişi davetiyelerin sahibi olacak. O halde geçiyoruz soruya:

"Pijama grubunun 4. klibi hangi parçalarına çekilmiştir?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com gönderebilirsiniz...

21 Ocak 2011

Babazula @ Bronx Pi Sahne Davetiye Sorusu

21 Ocak Cuma akşamı Bronx Pi Sahne'de gerçekleşecek olan Babazula konseri için 3 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!



Sorulan soruya mail atarak cevap veren ilk 3 kişi davetiyelerin sahibi olacak. O halde geçiyoruz soruya:

"Babazula'nın 2010 yılında yayınladığı albümünün ismi nedir?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com 'a gönderebilirsiniz...

Mor ve Ötesi @ Ghetto Davetiye Sorusu

21 Ocak Cuma akşamı Ghetto'da gerçekleşecek olan Mor ve Ötesi konseri için 1 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!



Sorulan soruya mail atarak cevap veren ilk kişi davetiyenin sahibi olacak. O halde geçiyoruz soruya:

"Mor ve Ötesi'nin 360 derece küresel görüntü kaydedilerek çekilen bir klibi geçtiğimiz aylarda interaktif bir müzik etkinliğinde yayınlanmıştı. Bu etkinlikte yayınlanan, Mor ve Ötesi'ne ait şarkının adı nedir?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com 'a gönderebilirsiniz...

18 Ocak 2011

Ayaklı Etkinlik Takvimi, Social Media Week İstanbul'da!

Sosyal medya üzerine, dünyanın en önemli buluşmalarından birisi olan Social Media Week, daha önce Dünya'da 11 şehirde gerçekleştirilip , 475 etkinlik aracılığıyla 18,000 katılımcı ve 200,000 ziyaretçiye ulaşmış, dijital dünyada ise 5 milyondan fazla izlenim almış bir organizasyon.

7-11 Şubat 2011 haftasında; New York, San Francisco, Roma, Paris, Toronto, Sao Paulo, Londra ve Hong Kong gibi dünyanın en önemli merkezleriyle eş zamanlı olarak, sosyal medya uzmanları ve meraklıları Social Media Week İstanbul’da buluşacak.

Moda, müzik, spor, psikoloji, popüler kültür, teknoloji ve reklam gibi konuların konuşulacağı Social Media Week İstanbul’da yer alacaklar arasında Ayaklı Etkinlik Takvimi de var! 10 Şubat’ta Bilgi Üniversitesi - Santral İstanbul - E1- 301’de saat 10:00 – 11:00 arasında gerçekleşecek olan Eargasm isimli panelimizin bir de konuğu var: Hayko Cepkin!

Hayko Cepkin ile dijital dünyanın ona getirdikleri, (varsa) ondan götürdükleri, bir müzisyenin sosyal medya ile imtihanı konularını konuşacağız. Elbette sizin sorularınıza da yer vereceğiz. (Tabii "Burcunuz nedir? Bir adaya düşsen yanına alacağın 3 şey nedir? Karşı cinste ilk neye dikkat edersin?" tadındaki soruları kastetmiyoruz :)) Ayrıca Ayaklı Etkinlik Takvimi'nin bunun dışında da sizin için güzel sürprizlerimiz olacak diyerek fazla detayına girmeden ufaktan çıtlatmış olalım.

Global pazarlama iletişimi ajansı McCann Erickson İstanbul tarafından organize edilen Social Media Week’e katılmak tamamen ücrestsiz! Yapmanız gereken tek şey, başkalarının sizin yerinizi kapmadan, “Acaba yer kaldı mı? Son dakikada yer açılır mı?” paniğine kapılmadan önce Eargasm etkinliğimize buradan, sonra da seçtiğiniz etkinliklere buradan kayıt olmak.

10 Şubat'ta Eargasm etkinliğimizde görüşmek üzere!


Social Media Week İstanbul ile ilgili tüm gelişme ve detayları takip etmek için:
SMW İstanbul - Facebook
SMW İstanbul - Twitter
SMW İstanbul - Blog

17 Ocak 2011

Gren Green Greeen @ Bronx Pi Sahne - Davut Gökhan Şirin

Ayaklı Etkinlik Takvimi'nden davetiye kazanarak Gren konserine giden Davut Gökhan Şirin'in kaleminden konseri aktarıyoruz sizlere. :)



Bir konsere hasta gidip sağlam çıkmak nasıl bir şey mi ?
- Nasıl bir şey Gööökhaaaan?
- Anlatayım canım!

Cuma akşamı kendimi o kadar özgür hissediyordum ki hem işten ayrılmıştır hem de akşam süper geçeceğini düşündüm bir konsere davetiye kazandım. Hasta hasta Bronx Pi Sahne’nin yolunu tuttum.

Mekana geldiğimizde güzel ve etkileyici bir kitle vardı. Gren’in sahneye cıkmasını beklerken 1 bira, 2 bira veeee Gren sahnede! Size o geceyle ilgili "açılış şarkısı bu, kapanış şarkısı şu, parça çok güzeldi" falan tarzında bir şey söyleyemem, Gren’i ilk defa canlı dinlememe rağmen beni şarkılara eşlik ederken görmeniz gerekirdi.

Adamlar bildiğiniz içimdeki hasta adamı çıkartıp, işten ayrıldığı için çok mutlu olan adamı harika bir müzikle kutlayan biri yaptılar.

"Gece şöyleydi Gren böyleydi" demek gerçekten kötü olur, çünkü konserde her şey bir bütündü! Sadece “SEN” eksiktin (Favori parçam :) bkz : SEN)

Ki gelgelelim, yarın Kırklareli yolunda dinlemek için albümü D&R’ da bulamadım, bu da beni üzdü.

Sonucunda bize bu harika ziyafeti sunan GREN’e, onları karşımıza çıkaran Bronx Pi Sahne’ye ve bizi oraya gönderen Ayaklı Etkinlik Takvimi’ne çok teşekkürler.

*Fotoğraf için Ümit Coşan'a teşekkürler!

15 Ocak 2011

Malt Konseri Davetiye Sorusu!!!

15 Ocak Cumartesi akşamı Bronx Pi Sahne'de gerçekleşecek olan Malt konseri için 3 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!



Sorulan soruya mail atarak cevap veren ilk 3 kişi davetiyelerin sahibi olacak. O halde geçiyoruz soruya:

"Malt grubunun 2. stüdyo albümleri olan Arıza'da yer alan tüm şarkıların sözleri kime aittir?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com gönderebilirsiniz...

14 Ocak 2011

Hayko Cepkin Konseri Davetiye Sorusu!!!

14 Ocak Cuma akşamı Ghetto'da gerçekleşecek olan Hayko Cepkin konseri için 1 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!

Sorulan soruya mail atarak cevap veren 7. kişi davetiyelerin sahibi olacak. O halde geçiyoruz soruya:

"Hayko Cepkin'in düet yaptığı Hollandalı sanatçı kimdir?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com gönderebilirsiniz...

Badem Konseri Davetiye Sorusu!!!

14 Ocak Cuma akşamı Bronx Pi Sahne'de gerçekleşecek olan Badem konseri için 3 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!



Sorulan soruya mail atarak cevap veren 1.-5. ve 9. kişi davetiyelerin sahibi olacak. O halde geçiyoruz soruya:

"Badem kimin şiiirlerini besteleyip yorumlamıştır?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com gönderebilirsiniz...

7 Ocak 2011

Gren Davetiye Sorusu!

7 Ocak Cuma akşamı Bronx Pi Sahne'de gerçekleşecek olan Gren konseri için 3 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!


Sorulan soruya mail atarak cevap veren ilk 3 kişi davetiyelerin sahibi olacak. O halde geçiyoruz soruya:

"Gren'in kendi ismini taşıdığı albümünün prodüktörü kimdir?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com'a gönderebilirsiniz...

6 Ocak 2011

Hayal Bandosu Davetiye Sorusu!

6 Ocak Perşembe akşamı Bronx Pi Sahne'de gerçekleşecek olan Hayal Bandosu konseri için 3 adet çift kişilik davetiye sahibini arıyor!

Sorulan soruya mail atarak cevap veren ilk 3 kişi davetiyelerin sahibi olacak. O halde geçiyoruz soruya:

"Hayal bandosu müzikal yolculuğuna hangi yılda başlamıştır?"

Cevaplarınızı plnekmekci@gmail.com'a gönderebilirsiniz...

4 Ocak 2011

Sonus @ Dogzstar, 05.01.2011

Sonus, "Denize girmeden önceki o istekli ama ürkek ilk adim gibi" diye nitelendirdikleri ilk konserleri için herkesi 5 Ocak'ta Dogzstar'a bekliyor.



Elektronik beatler üzerine klasik piano ve yaylı aranjmanlarinin hakim olduğu şarkılarının genel hatlariyla trip-hop çemberinin icine sokulmasından çok da gocunmayan Sonus, vokalde Özlem Akpınar,bas gitarda Murat Esmer ve klavyelerde Nuri Özlü den olusan kadrosuyla İstanbul menşeli bir grup.

Şarkılarında zaman zaman senfonik düzenlemelere zaman zaman tempolu dans ritimlerine yer veren trio, müziklerini kendi deyimleriyle "manik-depresif elektribal pop" olarak adlandırıyorlar.
 
.fc-sectitle { color:#FFFFFF!important; }