İtiraf ediyorum ben Sakin'i çok geç keşfettim. Daha yeni çıkacakları sırada tanışabilme imkanım varken şanssızlık eseri tanışamadık. Hayko Cepkin'in gitaristi Umut Töre'yi bilenleriniz bilir. Kendisi müzikkariyerinin dışında bi' fotoğrafçı...
Sakin'in albümü çıktı çıkacak zamanlarında Umut, Sakin'infotoğraflarını çekecekti stüdyosunda ve beni de çağırmıştı o çekime; fakat şu an hatırlayamadığım bi' nedenden dolayı gidememiştim.Velhasıl kelam Sakin'i taa o zamanlar dinlemiş ve Sakin'in bağımlısı olmuş olabilirdim. Varsın olsun, geç olsun da güç olmasın... Ardından şans bu ya, Rock'n Dark'ın basın toplantısının olduğu gün Rakun Müzik tayfasının birçoğu orada olduğu gibi Sakin'in davulcusu Soner Özışık da oradaydı ve nihayet o dünya tatlısı, neşeli adamla tanıştık!
Hani kimi albüm vardır insan dinleye dinleye alışır... Sakin daha ilk dinlememde direkt tavlamıştı beni. Rakun Müzik'ten zaten kötü bir grup çıkmayacağı için gönülrahatlığıyla Sakin'i dinleyebilirsiniz.
Bu zamana kadar geceli gündüzlü Sakin'i dinliyor olmama rağmen onları canlı izleme şansını 24 Şubat'taki Ghetto konserinde yakaladım. Friendfeed'in tanınan isimlerinden ve Gren'in büyük hayranlarından Oğuzcan Şahin'le birlikte gittik konsere. Biraz geç kalmamdan ötürü ilk 2 şarkıyı kaçırmanın acısıyla attım kendimi içeri. Bu arada ilkdefa bi' grubun sahneye tam vaktinde çıktığını gördük! Hayranlık uyandırıcıydı gerçekten!!!
Hafta içi olmasına rağmen insanlar Sakin için bildiğiniz akın etmişti Ghetto'ya! İş çıkışı takım elbisesiyle gelenler mi ararsın, en önde sahneye yapışarak hayranlıkla izleyenler mi dersin, orta bölgede zıplaya zıplaya şarkılara eşlik edenler mi... Bunları gözlemlediğim an anladım ki Sakin'in gerçekten belli bi' kitlesi var. Hani "Bu akşam evde oturmasak da ne yapsak? Hah, konsere gidelim!" diye yola hasbelkader çıkmış insanlar değillerdi. Belli ki Sakin'i adım adım takip eden insanlardı işte...
Sakin'in vokali olan Onur Özdemir'in üzerine giydiği "şey" güzel ve acayipti! (Unutma ki acayip olan şeyler de güzel olur okuyucu!) Deriyi andıran şeritlerle parça parça bedenini sarmış bir "şey"di. Kıyafetlerinin tasarımcısının kim olduğunu merak etmiyor değilim; çünkü ara verdikten sonra giydiği gömleksiz bembeyaz frak fikri de bi'acayipti! Röportaj yapma imkanımız olursa (ki olacak inşallah, içimedoğdu hehe) muhakkak soracağım sorulardan bi' tanesi de bu olacak! Bu arada konserleri yaklaşık 1.5 saat sürüyor ve ara veriyorlar(sanırım Onur'un kostüm değiştirmesi için).
Her ne kadar Oğuzcan ses sistemini beğenmemiş olsa da Oğuzcan kadar idealist davranmadım ve benim için gayet iyi geçen bi' konser oldu. İlk albümlerinin yanı sıra üzerinde çalıştıkları yeni albümden de bol bol çaldılar. Hatta o kadar çok çaldılar ki bi' an albüm lansmanına gelmiş olduğumuzu bile düşündüm! Şaka bi' yana, yeni şarkılar da en az ilk albümdekiler kadar başarılı! Ve ufak bi' not... Katılmadan duramıyorum Oğuzcan'ın yorumuna: "Sakin artık çok fazla sakin değil!" Hemen yanlış anlaşılmasın, kafalar karışmasın. Agresif müzik yapmaya başlamamışlar elbette. Sadece bi'tutam daha... Daha... Hmm, bu kısmı 2. albüm çıktığında dinlediğiniz zaman anlayacaksınız ne demek istediğimi ;)
Tamamen Sakin'den bağımsız olarak Ghetto ile ilgili diyeceklerim var:
- Konser arasında çıktığınızda kapısında sigara içmenize kapıdaki bodyguard arkadaş laf ediyor kapı önünde kalabalığa neden olacaksın diye! Görenler üşüşürlermiş mantığı herhalde... Bunun için Ghetto'nun terasını kullanabilirmişiz nikotin seven insanlar olarak.
- Konser sırasında sahnenin arkasında duran dev perdeye sahnedekilerin görüntülerini yansıtma fikri şahane! Konser sırasında siyah-beyaz çokgüzel görünüyor. Unutmadan geçmeyelim, yan duvarlara da açılı verenkli bi' şekilde sahnedekileri yansıtmaları da ayrı güzel bi'düşünce...
- Sahne çevresini kollayan bodyguard'ımsı arkadaşlardan bi' tanesi ile tam giderayak takışıyorduk. Rakun'dan fotoğraf çekme konusunda iznim olmasına rağmen anlamadan, açıklamamı dinlemeden aşırı ukala tavırlarla fotoğraf çekmemi engellemek üzere "Siz biraz şu tarafa geçer misiniz!" diyerek kışkışlaması çok saygısızcaydı! "Zaten son kareyi çekip gidiyorum" demem üzerine de sahne önünde fotoğraf çekenleri gösterip "Ama onlar buranın fotoğrafçısı!" demesi ile beni hangi uzvuyla dinlediğini gösterdi...
Toparlayacak olursam... Sakin'i sıkı sıkı takip edin derim. Bi' dahaki konseleri kaçırmamak için Facebook ve MySpace'ten takip edin.
Sakin - Facebook
Sakin - MySpace
P.s: Sakin'in official sitesi expire durumlarında. Umarım bi' an önce hallederler ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder