Garanti Bankası sponsorluğundaki Uluslararası İstanbul Caz Festivali dahilinde Stanley Clarke Band feat. Hiromi Arkeoloji Müzesi'nde sahne aldı.
Caz Yeşili sayesinde uzun zamandır ve hatta hiç gitmediğim yerlere gitmiş olmanın sevincini yaşıyorum bugünlerde. Dün uzun zamandan sonra ilk kez Sultanahmet'e gidip turladım. Havanın durumundan mıdır bilemiyorum in cin top oynuyor gibiydi. Yolda yürüyen herkes kaçar gibi yürüyordu. Geçtiğim yollar üzerinde 17. Uluslararası İstanbul Caz Festivali'ne dair hiçbir afiş ve ilan görmemiş olmak şaşırttı beni doğrusu.Hızlı ve küçük çaptaki tarihi yarımada turumdan sonra vardığım Arkeoloji Müzesi'nin bahçesini güzel şarap kokuları sarmıştı. Konser öncesi sohbet edenler, bahçedeki hava şartları sebebiyle oluşturulan yeni oturma düzeninde yerini arayanlar, içki kuyruğundakiler... Herkes müthiş güzel, müthiş zarif görünüyordu.
Konserin başlamasına 5 dakika kaldığı anonsu yapıldığında herkes yerini aldı ve Stanley Clarke Band'i ve de onlara eşlik edecek olan piyanist Hiromi'yi sabırsızlıkla beklemeye başladı. Daha ilk şarkıdan çok iyi bir performansla konsere başlayan Stanley Clarke Band ve Hiromi anında havaya girdiler. Stanley Clarke'ın "kesinlikle bu dünyadan değil!" diye tanıttığı davulcusu Ronald Bruner Jr., solosu sırasında öyle coştu ki bir ara bagetlerini tamamen hare hare görmeye başladım. Zaten en sonunda o da hakim olamadı ve bageti havada uçtu :) Bunun hemen üzerine Ronald Bruner Jr. hakkında internette ayaküstü araştırma yaptım ve öğrendim ki 2 yaşından beri davul çalıyormuş!
İlk şarkı sonunda çiseleyen yağmura karşılık Stanley Clarke da o havada konsere gelmiş olan seyircisine teşekkür edip yağmurun güzel olduğunu, aldırış etmemek gerektiğini söyleyip konserine devam etti. Rüzgarın ve yağmur şiddetinin artması üzerine görevliler müthiş bir hızla tüm seyircilere beyaz yağmurluk dağıttı. Görevliler o kadar seri ve o kadar çabuk yağmurlukları dağıttılar ki Arkeoloji Müzesi'nin bahçesi bir anda bembeyaz oldu. Japon piyanist Hiromi hakkında da bir şeyler söylemem lazım tabii! O kadar tatlı, o kadar enerjik ve o kadar sempatik ki piyanoyu hop oturup hop kalkarak çalması görülmeliydi. Bir de 30 yaşında olduğunu öğrendiğim an şok oldum!
Yağmurun git gide şiddetlenmesi üzerine seyirciler bir bir şemsiyeleri açmaya başladı ve sahne neredeyse görülmez bir hale geldi. Bu sırada seyircilerden kimisi konseri o şekilde daha fazla izleyemeyeceğine karar vermiş olacak ki oturma alanında hareketlenmeler başladı. Ya 4. ya da 5. şarkıya gelinmişti ki artık yağmur gerçekten çekilmez bir hal aldı ve en sonunda sahnedekilere de zor anlar yaşatmaya başladı. Önce Hiromi iki arada bir derede piyanosunu bezle silip kurtarmaya çalışsa da nafileydi. Görevlilerin gelip piyanoyu korumak için piyano yanlarına gerdikleri bez-poşet arası şey tutmazken bu kez de Stanley Clarke'ın kontrbasının fena halde ıslanması artık her şeyi zora sokmuştu. Twitter'a 1-2 bir şey yazabilmek için elime aldığımda bile ekranımun su içinde kalması ve hiçbir şekilde ekranın bastığım aplikasyonları algılamaması keyfimi kaçırdığı an yağmura daha fazla tahammül edemeyeceğimi anlayarak üzülerek de olsa Stanley Clarke Band'i ve Hiromi'yi geride bırakarak eve dönmek zorunda kaldım.
Eve dönmemden bir süre sonra Twitter'dan öğrendiğim kadarıyla konser hava şartları yüzünden kesilmiş ve Stanley Clarke bir kez daha geleceğinin sözünü vererek sahneden ayrılmış. Hava şartları sebebiyle güme giden bir konser olduğu için üzgün olsam da elden bir şey gelmiyor. Geçen seneki Uluslararası İstanbul Caz Festivali'nde SMV ile birlikte Stanley Clarke'ı izleme şansına sahip olduğum için biraz daha şanslı olduğumu hissediyorum :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder