Vodka İstanblue'nun sponsorluğunda Ayaklı Etkinlik Takvimi'nin davetli olduğu İstanbul Blue Night'ı baştan sona aktarıyoruz sizlere :)
Cuma akşamı saat 20:00 itibariyle Taksim'de olanlar neredeyse her yerin maviye boyandığını görmüşlerdir. Her köşe başında ayrı konser ve ayrı etkinlikler vardı. "İlk hedef Odakule - İlham Gencer konseri!" diyerek Galatasaray Lisesi'nin önünden gecemize start verdik. Odakule'ye vardığımızda seyirciler çoktan toplanmış İlham Gencer ve piyanosundan çıkan melodilere keyifle eşlik etmeye başlamışlardır. "Bu gece aşk gecemiz olsun, kadehlerimiz vodka dolsun" sözleriyle İlham Gencer gecenin başından tüm geceyi özetler gibiydi. Ardından hep bir ağızdan Frank Sinatra'nın en güzel şarkılarından biri olan New York New York'u söyledik. Daha gidilecek çok nokta olduğundan İlham Gencer'in yanında istemeyerek de olsa az kalarak ayrıldık. Her ne kadar İpek Dinç'i canlı canlı dinlemeyi çok istemiş olsam da kendisinin İlham Gencer'den sonra sahneye çıktığını bilmediğimden onu göremedik.
Biraz daha ilerlemeye devam edince maviye bürünmüş ekiplerin gerçek anlamda İstiklal Caddesi'nin her yerinde çeşitli müzik performansları sergilediklerini gördük. Her ne kadar hepsinin performansının sonuna kadar kalmak istemiş olsak da hem diğer etkinlikleri sizlere aktarmak hem de ana konserleri kaçırmamak için hepsinden tadımlık aldık.
25-30 adım attıktan sonra yolumuz elbette ki mavi renkli başka bir ekip tarafından kesildi. Ginger olarak da bilinen Segway üzerindeki mavili elemanın herkesi heyecanlandırıp araca heves ettirircesine yaptığı hareketlere diğer mavili elemanların ritmleri eşlik etti.
Bu arada belirtmeliyim ki gece gezmesi olarak İstiklal Caddesi'ni tercih edenlerin büyük bir çoğunluğu İstanbul Blue Night'a gerek mavi şapkalarla gerekse çoğu kişinin nitelendirdiği gibi "hipster gözlükleri"yle katılmışlardı. Kafamızı hangi yöne çevirsek -abartmıyorum- insanların %50'si üzerimde görmüş olduğunuz bu şapka ve gözlükle gezerek İstiklal Caddesi'ne "mavi" renk kattılar :)
Tünel Meydanı'na vardığımızda ise gerçek anlamda sokak partisi ile karşılaştık. Zaten biliyorsunuz, son dönemlerde Tünel'in daha gözde, daha hareketli ve daha kalabalık olmasıyla sokak partisi için Tünel Meydan'ı çok çok iyi bir seçim olmuş. DJ Suat Ateşdağlı dj setinin başında, insanlar kıpır kıpırken bizim de tüm bu olanlara kayıtsız kalmamız im-kan-sız-dı!!! İstiklal Caddesi'nin başından beri gözüme takılan helikopterin sebebini ise nihayet Tünel Meydanı'nda öğrendim. Meğer Vodka İstanbul her ayrıntıyı düşünmüş, tüm Beyoğlu'nda gerçekleşen İstanbul Blue Night'ı baştan sona havadan kaydetmiş. Buradan yetkililere seslenmek istiyorum: Havadan çekilmiş o görüntülerden oluşan videoları seyretmek için sabırsızlanıyorum! Karadan bu kadar güzel olan etkinlikler silsilesi havadan kim bilir ne kadar güzel görünüyordur. Bizi bundan mahrum etmeyin! :))
Galata'ya vardığımızda ise enfes bir manzara vardı. Galata Kulesi geceye süper bir şekilde ayak uydurmuş ve mavi ışıklandırmıştı. O an öğrendik ki mavi ışıklandırılan tek yapı Galata Kulesi değilmiş. Kız Kulesi, Çiçek Pasajı, The Marmara Oteli ve The Marmara Pera Oteli de mavi ışıklandırılmış diğer noktalarmış. Fikir ve uygulama için "göz dolduran harika detaylar"dan başka ne denebilir ki?
Galata Kulesi'nin önünde soluk almak ve biraz laflamak için durduktan sonra Özlem Tekin konserini izlemek üzere Jolly Joker Balans'ın yolunu tuttuk. Biz vardığımızda içerisi çoktan dolmuş, herkes 00:30'da sahneye çıkacak olan Özlem Tekin'i bekliyordu. Ortama ayak uydurmakta elbette geç kalmadık. Hemen bir standın etrafını sarıp Vodka İstanblue'nun bizlere sunduğu ikramlardan tatmaya başladık.
Derken beklenmedik bir zamanda sahneye çıkan Özlem Tekin'in sesiyle irkiliverdik. 00:30'da sahneye çıkması beklenen Özlem Tekin vaktinden biraz önce konsere başladı. Belki benim eşekliğim bilemiyorum ama uzun zamandır ortalıkta görmediğim Özlem Tekin sapsarı saçları ve fazla kilolarından kurtulmuş fit haliyle harika görünüyordu! Tüm seyirciler en önlere koşa koşa ilerleyip iğne atsan yere düşmeyecek bir kalabalık yarattıklarından geri kalan seyirciler bar kısmındaki ekrandan konseri izlemeye başladı. Eski ve yeni albümünden şarkılar söyleyen Özlem Tekin kısa bir ara verdikten sonra kaldığı yerden konserine devam etti. Jolly Joker Balans'tan çıkmadan önce en son hatırladığım kare şarkılara deli gibi eşlik eden, hoplayıp zıplayan insanlardı...
Özlem Tekin konserinin bitmesiyle toparlanıp Mojo'daki konserine çok daha önceden başlamış olan Circus grubuna yetişmek için biraz da soğuk havaya daha fazla maruz kalmamak için koşarcasına gittik. Bu paragrafın en başından peşin peşin söylüyorum: Mojo'da Circus'la deli gibi eğlendik! Galiba İstanbul Blue Night'ın en eğlenceli durağı Mojo oldu bizim için. Öyle ki Circus'ı bırakıp başka hiçbir yere gitmek istemedik. Daha önce Circus'ı izlememiş, dinlememiş olanlarınıza sesleniyorum şimdi de: Çok şey kaçırıyorsunuz! Bu adamlar yerinde durmadıkları gibi ister istemez kendinizi deliler gibi dans ederken buluyorsunuz. Her Çarşamba ve Cumartesi Mojo'da sahnede alıyorlar, benden söylemesi ;)) "Orjinallerinden daha iyi, daha eğlenceli cover yapan kim var?" diye sorarsanız Circus'tan daha iyisini bulana kadar Circus derim.
Ayaklı Etkinlik Takvimi'nden davetiye kazanarak The Whip konserine giden Emre Akbudak'ın kaleminden konseri aktarıyoruz sizlere. :)
Biliyorsunuz İstanbul Blue Night'a start verilmeden hemen önce Roxy'de gerçekleşen The Whip konseri için davetiye verdik. Davetiye kazanan şanslılarımızdan Emre Akbudak bizler için konseri görüntüleyip videoya çekmiş :) İstanbul Blue Night'a burada son verirken 41?29!'dan Serhat ve Kutay'a emekleri, güleryüzlülükleri ve misafirperverliklerinden ötürü teşekkürü bir borç bilirim :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder